Elif Çokkoşar'la tanışmaya... pardon, koşmaya hazır mısınız?
Ödüllü yazar Güzin Öztürk, “Tek Başıma Okuyorum!” koleksiyonuna eklenen Süper Koşucu'da azmin, tutkunun ve kararlılığın bir hortum kadar etkili olabileceğini mizahın gücüyle ve kendine has ritmik üslubuyla anlatıyor.
Küçük Elif'in büyük hayalini umut yüklü bir öyküye dönüştüren yazar, her çocuğun, yeteneklerini geliştirebilmesi için büyüklerinin yönlendirmesine ve yüreklendirmesine gereksinim duyacağını hatırlatıyor.
Duygularını ve isteklerini ifade etmekte zorlananlara cesaret aşılayan kitap, kendini gerçekleştirme yolunda çocuklara müthiş bir güdülenme sağlıyor.
Elif, gerçekten çok ama çok hızlı koşuyor. Öyle ki, babası izin vermese bile Elif kendini bu tutkusundan bir türlü alıkoyamıyor. Hatta ondan gizlice yarışmalara katılıyor ve önlenemez hızıyla kasaba sakinlerini de içine kattığı büyük hortumlar oluşturuyor. Büyüyünce olimpiyatlara katılmak arzusuyla yanıp tutuşan Elif'in hayallerinden vazgeçmeye hiç ama hiç niyeti yok. Hem de sakinliği ve üşengeçliğiyle nam salmış babası Sakin Bey'e rağmen. Ta ki bir gün...
Hedefe giden yolda irade gücünün ve kararlı duruşun önemine değinen Süper Koşucu, geleceğe dönük adımlar atan çocukların, ebeveynleri ile arasındaki uyuma ve karşılıklı saygıya dikkat çekiyor.
Hızıyla yarattığı hortumlarda leziz çay partileri düzenlenen Elif'in azim dolu öyküsü, koştura koştura okunacak kadar eğlenceli, hayallerinin peşinden koşacak çocuklara ilham verecek kadar da sevimli...