Cammie’nin "Seni Sevdiğimi Söyleseydim Öldürmek Zorunda Kalırdım" ile başlayan macerası devam ediyor.
Yakalandıktan, göz hapsine alındıktan ve erkek arkadaşı Josh’ı bırakmaya zorlandıktan sonra Cammie’nin istediği tek şey huzurlu bir dönemdi.
Ama CIA’in varisiyseniz ve dünyanın en iyi ajan okuluna gidiyorsanız bunu söylemek kolay, yapmak zordu.
Cammie bir dahinin zekasına sahip olabilir ama yine de bilmediği pek çok şey vardır… Eski erkek arkadaşının onu hatırlayıp, hatırlamadığı gibi. Geçen dönem olanlardan sonra başının ne kadar belada olduğu gibi… Hepsinden önemlisi annesinin tuhaf davranışlarının nedeni gibi.
Cammie’nin normal bir öğrenci olmak için gösterdiği çabaya karşın, tehlike onun peşinin bırakmamaktadır. Camie ve arkadaşları, okullarının Karaçalı kod adlı bazı gizemli konuklara ev sahipliği yapacağının öğrenir. Sonra Cammie, okulun gizliliğini güvenlik açısından en üst seviyede tehdit eden bir saldırıda bulunmakla suçlanır.
Bir süre sonra Cammie ve arkadaşları Karaçalı ile ilgili gerçekleri öğrenmek ve Cammie’nin adını temize çıkarmak için duvarların arasından sürünüp okulu gizlice incelerler. Ajanlık becerilerine güvenseler de bu kez Hedefler daha zorludur (ve daha çekici). Cammie’nin kalbi ve sevgili okulu çok daha fazla tehlike altındadır.