Evrendeki bir hatayı istediğimiz zaman düzeltebilir miyiz?
Ödüllü yazar Salah Naoura'nın eksantrik bir ailenin deli dolu hikâyesini anlattığı Matti, Sami ve Evrenin En Büyük Üç Hatası, Almanya'dan Finlandiya'ya uzanan bir yanlışlıklar komedisi.
Küçük, beyaz bir yalanın yanlış zamanda ve yanlış yerde nasıl mosmor bir yalana dönüşebileceğini gösteren bu şamatası bol roman, çok daha huzurlu bir yaşam için, “hatasavar” olmaktansa “hatasever” olmayı öneriyor.
Hakikatlerin izini sürdürürken haklı ile haksızı karşı karşıya getiren kitap; günümüz dünyasında iyilik, şefkat, fedakârlık ve merhamet gibi değerlerin insanı nasıl şekillendirdiği hakkında ezberlenmiş bilgileri de sorgulatıyor.
Eğer biri yalan söylediyse ve siz de kimse bu yalanı fark etmesin diye bir yalan daha söylediyseniz... Bu ne anlama gelir? Acaba ikinci yalan da ilki kadar kötü müdür?
Esaslı bir hatasavar olan Matti'nin en büyük düşü, babasının doğduğu toprakları, yani Finlandiya'yı görebilmek. Kardeşi Sami'nin ise aklı fikri yunuslarda! Kendi küçük dünyalarında büyük hayallere sarılan iki afacanın ebeveynlerini soracak olursanız; hep meşgul, hep meşgul! Hâl böyle olunca, aileyi Finlandiya'ya taşıma işi de maalesef Matti'ye kalıyor. Ama durun bir dakika! Evrendeki devasa hataları düzeltmeden taşınmak olur mu hiç? Peki ya oraya buraya saçılan renk renk yalanlara ne demeli?
Göl kıyısında bir ev hayaliyle çıkılan “mecburi” bir yolculuğu eğlenceli bir serüvene dönüştüren Salah Naoura bu kitabıyla, yanlışlıklar denizinde boğulmamak için yalanı can simidi yapanların hayatlarından sahici kesitler sunuyor.
Geçtiğimiz yıllarda filme de uyarlanarak hedef kitlesini büyüten Matti, Sami ve Evrenin En Büyük Üç Hatası, hem çocukları hem de yetişkinleri kıskıvrak avucunun içine almayı başaran kurgusuyla parmak ısırtıyor.
Sahi, evrendeki bir hatayı nasıl fark edebiliriz ki?..