Türlerin iç içe geçtiği destansı bir başyapıt!
“Pierre Boulle’ün 1963 tarihli Maymunlar Gezegeni romanı gibi doğa ve türlerin geleceği üzerine alaycı, ibretlik bir hikâye.”
Kirkus Reviews
“Preston L. Allen, bu yeni romanında öylesine zarif ve dürüstçe yazıyor ki, ‘insanlık’ hakkındaki gözlemlerini bir ilahi gibi, kusurlarımıza yazılmış bir aşk şarkısı gibi aktarıyor; en önemlisi de bunu sağlam ve zekice bir iç görüyle yapmayı başarıyor.”
Chris Abani, Graceland’ın yazarı
İnsan dünyanın en muhteşem hayvanı ve herkesin evinde bir tane olmalı!
“Çok uzak, ama aslında hiç de uzak olmayan bir diyarda, insanı olan bir çocukla başladı her şey...”
Battalların hâkim olduğu insanlarınsa evcil birer hayvan olarak beslendiği bir dünya hayal edin. İnsanoğlu sonrası dünyada, bir battal ailesinin oğlu eve geliyor ve odasında kırmızı kurdele ile bağlanmış bir dişi insan buluyor. İnsanın boynuna geçirilmiş notta şöyle yazıyor: “Her çocuğun bir insanı olmalı. Sen iyi bir evlatsın oğlum. Sevgiler, baban.”
Oğlanın ve onun evcil insanlarının hikâyesi bu: Aslında oğlana ait olmayan Kahverengi’nin... konuşamayan Kızıl Kol'un ve onun keskin bir zekâya sahip olan dişi yavrusu Kızıl Bukle'nin... Özellikle de, madenlerde çalışmaya zorlanan, kendini kanlı bir savaşın içinde bulan, yamyamlığın dehşetine tanık olan Kızıl Bukle’nin...
Margaret Atwood'u, Sihirli Fasulye masalını, Gulliver'in Gezileri'ni, Ovidius’un Metamorfozlar’ını anımsatan Battallar ve İnsanlar savaş, ırkçılık, türcülük, cinsiyet ve ekoloji üzerine türlerin iç içe geçtiği destansı bir başyapıt.