İnternetsiz bir dünyaya hazır mısınız?
Frank Cottrell-Boyce'un kaleme aldığı İnterneti Bozan Çocuk, bilgi ve iletişim teknolojilerinden uzak bir dünyada da insanların pekâlâ birbirleriyle haberleşebileceğini anımsatan, sürükleyici bir roman.
Mektup formatında tasarladığı anlatısıyla çocukları tam gaz bir maceranın içine çeken yazar; kaza sonucu kendilerini ıssız bir adada, hazine avında bulan altı çocuğun başından geçen heyecan verici olayları anlatıyor.
İnternet çağı çocuklarına geçmişten günümüze iletişim araçları hakkında “nostaljik” bilgiler de sunan kitap, iletişimin geçirdiği evrim hakkında bilimsel temellere dayanan açıklamalarda bulunuyor.
Nuh aslında interneti bozmak istememişti. Zaten on bir yaşındaki bir çocuk bunu nasıl başarabilirdi ki? Tüm dünyanın interneti öyle kazara bir tuşa dokunup da bozulabilecek bir sistem üstüne kurulu değildi ya!
Evet, şu an bunun mümkün olup olmadığını arama motorunda sorgulamak için sabırsızlandığınızı biliyoruz. Ancak, olayın nasıl çözüldüğünü öğrenebilmek için internetten bir süreliğine uzaklaşmanız ve bu kitabı okumanız gerekiyor. O hâlde macerayı biraz başa saralım: Hikâyemiz Nuh'un, ablasının okul gezisine gizlice katılmasıyla başlıyor. Gezi otobüsünün navigasyonu pusulayı şaşırınca da olanlar oluyor! Zar zor ulaştıkları bir limandan bindikleri ilk feribot, çocukları ıssız Aranor Adası'na ulaştırıyor ve serüven katmerleniyor. Çünkü vardıkları ada altın dolu! Peki altı kafadar, teknolojinin tüm nimetlerinden uzaktaki bu adada kendi krallıklarını mı kuracak, yoksa?..
Telefon ve internete hasret kalan çocukların, iletişimi yeniden keşfedişini gösteren İnterneti Bozan Çocuk, makinelere ve cihazlara gözü kapalı güvenmemek gerektiğini hatırlatıyor.
Frank Cottrell-Boyce bu matrak romanıyla, internet yokken mutlu olmanın ne kadar kolay olduğu gerçeği hakkında da düşündürüyor.