Yazarımız Aytül Akal sizin için seçti: Kırmızı Ayakkabı Resimli kitaplara bayılırım. Öyküsüyle, resimleriyle okurunun düşüncelerinde yeni öykülerin kapısını aralarlar. Birbirinden güzel kitaplar arasından Çiğdem Gündeş’in yazdığı, Mavisu Demirağ’ın resimlediği Kırmızı Ayakkabı’yı seçişim bu yüzden.
Her çocuğun, diğer her şeyden ayrı tuttuğu bir eşyası vardır ya; bir oyuncak, bir giysi, bir yastık belki… Kırmızı ayakkabı, işte o çok sevilen nesneyi simgeliyor. Kitabın sayfalarını açtığınızda ikilemelerle, yansımalı sözcüklerle zenginleşen şiirsel bir metin çıkıyor karşınıza. Pırıl pırıl, gurul gurul, teker teker, çıtır pıtır… Renkleriyle, sesleriyle, kokularıyla, kitap hemen sarıp sarmalıyor okurunu.
Ah o yaramaz şey. Nerelere gizlenmiş acaba? Küçük kız öykü boyunca kırmızı ayakkabısının tekini ararken, okurlarını da oradan oraya sürüklüyor ardı sıra. Karşılaştığı canlılara, kırmızı ayakkabısının tekini soruyor. Çiçek sulayan teyze, çalı çırpı toplayan kırlangıç, kıpır kıpır yıldızlar; hiç kimse mi görmemiş kırmızı ayakkabıyı?
Aha ha, gören biri var. Hem de her sayfada... Kim mi? Öyküyü ona okuduğunuz tatlı çocuk! Üç yaş ve üstüne seslenebilen bu sevimli öykü, ressamın her sayfaya gizlediği sürpriziyle de yeni öykülere yolculuk yapıyor.
Zaten nitelikli resimli kitapların büyüsü, her okunduğunda, yeni öykülere dönüşmesi değil mi? Katman katman okunacak bu kitabın son sayfasında yazar “Sence bu kimin yolculuğu?” diye soruyor. İşte bakın, yeni bir öykü daha çıktı karşımıza, her okurla değişen, farklılaşan… |