Karikatür: Hicabi Demirci
30 Ekim Cuma günü İzmir ve çevresinde meydana gelen yıkıcı deprem hayatımızı yeniden sorgulamamıza neden olacak bir duygu sarmalına sürükledi bizleri. Deprem, bazı gerçeklerin ne denli acı verici olduğunu yüzümüze çarpsa da, umudun bir yerlerde daima var olduğunu anımsattı. Günler sonra enkaz altından kurtarılan çocukların küçük mucizelerine tanık olmak, gelecek günlere bambaşka gözlerle, umutla bakmamızı sağladı.

Depremin yarattığı bilinmezlik tüm benliğimizi sarmayı sürdürüyor. Tudem'in İzmir Genel Merkez ofisinde görev alan çalışma arkadaşlarımız ile İzmir'de ikamet eden yazar, çizer, çevirmen ve editör dostlarımızın sağlıklı ve güvende olduğu haberini aldığımızda içimiz bir nebze olsun ısınsa da, acımız taze. Depremin olduğu andan itibaren bizleri arayan, soran; üzüntümüze ortak olan, iyi dilekleriyle bizleri teselli etmeye çalışan okurlarımıza ve dostlarımıza sonsuz teşekkürler, varlığınızla güç kazanıyoruz.

Tüm yurttaşlarımız gibi son bir haftadır bizim de kalbimiz her an depremzedeler için çarpıyor. Bu minvalde, değerli çizerimiz Hicabi Demirci'nin anlamlı karikatürü aracılığıyla nice cana yardım eli uzatan arama kurtarma ekiplerine minnet ve şükranlarımızı iletiyoruz. İyi ki varlar... 

Kasım 2020 haber bültenimizi yine ilgiyle okuyacağınızı ümit ediyoruz. Sağlıkla kalın.
Öğretmenler İçin Kitap Rehberi yenilendi!

Tudem Yayın Grubu'nun ilkokul ve ortaokul öğretmenleri için hazırladığı Kitap Rehberi, a'dan z'ye yenilendi.

Yedincisi hazırlanan Öğretmenler İçin Kitap Rehberi, Tudem'in 2020'nin başından bu yana okurlarla buluşturduğu 50 yeni kitabının rehber sayfalarının eklenmesiyle daha da büyüdü, zenginleşti.
 
Uzun ve titiz bir çalışmanın ürünü olan bu rehber, öğretmenlere yönelik tasarlanan özel içeriğiyle, Tudem Yayın Grubu koleksiyonundaki kitaplara ayna tutan, onları kapsamlı bir şekilde tanıtan ve içeriklerine dair soru ve etkinlikler sunan benzersiz bir başvuru kaynağı. 

Rehberde neler var?


483 Kitap
Rehberde, Tudem Yayın Grubu'nun Tudem Edebiyat, Uçanbalık, Desen ve Delidolu altmarkalarından çıkan 483 kitabın künyesi, etiketleri, ayrıntılı konusu, kapsamlı özeti ve öne çıkan özellikleri var.
 

97 Yazar
Ayrıca, Tudem Yayın Grubu ailesinden 97 yazarın özgeçmişi, edebî kişiliklerini yansıtan yazılar ve onlarla yapılmış mini söyleşiler var.

Devamını okumak için 
tıklayın

Öğretmenler İçin Kitap Rehberi'ni incelemek ve PDF formatında indirmek için 
tıklayın.
Andreas Steinhöfel, ALMA 2021 adayları arasında!

Astrid Lindgren Anma Ödülü (ALMA) 2021 adayları açıklandı. Altı ayrı kıtadan 263 ismin yarışacağı aday listesinde, Tudem Yayın Grubu kataloğunda da yer alan önemli yazarlar ve çizerler dikkat çekiyor.

Alman çocuk ve gençlik edebiyatının yetkin kalemlerinden Andreas Steinhöfel'in en güçlü adaylar arasında gösterildiği yarışmada, okurlarımızın yakından tanıdığı Patrick Ness, Jimmy Liao, Jutta Bauer, Marie-Aude Murail ve Bernard Friot da bulunuyor.
 
''Ötekileştirilenlerin'' hayatına göz kırpan cesur eserleriyle hayranlık uyandıran Andreas Steinhöfel başta olmak üzere, aday olan tüm yazar ve çizerlerimizi kutluyoruz.

ALMA 2021 Aday Listesinde Yer Alan Tudem Yayın Grubu Yazar ve Çizerleri:
 
Almanya - Andreas Setinhöfel, yazar
Almanya - Jutta Bauer, illüstratör
Fransa - Marie-Aude Murail, yazar
Fransa - Bernard Friot, yazar
İngiltere - Patrick Ness, yazar
Tayvan - Jimmy Liao, yazar/illüstratör
Aytül Akal, ALMA 2021 Türkiye adayları arasında!

Dünyanın en büyük çocuk edebiyatı ödülü olan Astrid Lindgren Anma Ödülü (ALMA) her yıl olduğu gibi bu yıl da Frankfurt Kitap Fuarı döneminde açıklandı.

69 ülkeden 263 yazar, çizer, öykücü ve proje sahibinin büyük ödül için yarışacağı Astrid Lindgren Anma Ödülü'ne, 2021 yılı için Türkiye'den Aytül Akal, Behiç Ak, Feridun Oral ve Huban Korman aday gösterildi.

İTEF (İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali) tarafından aday gösterilen değerli yazarımız Aytül Akal'ı yürekten kutluyoruz.

2021 ALMA Ödülünü kazananlar Nisan ayında düzenlenecek Bologna Kitap Fuarı kapsamında gerçekleşecek bir basın toplantısında açıklanacak.
Öğretmenler, uzaktan eğitimde Tudem'in ''Çalışma Yaprakları''ndan yaralanıyor! 

Kitap okuma eylemi, ''Çalışma Yaprakları'' ile yeniden tanımlanıyor...

Okumanın değiştirdiğine ve zenginleştirdiğine inanan Tudem Yayın Grubu, renkli kitap koleksiyonundan aldığı esin ve uzman öğretmenlerle kurduğu işbirliğinden hareketle ''Çalışma Yaprakları'' projesini hayata geçirdi.

Yayın grubumuzun koleksiyonunda yer alan kitapların çocuklar tarafından daha etkileşimli bir şekilde okunması ve okunan metinlerden farklı kazanımlar elde edilmesi amacıyla hazırlanan ''Çalışma Yaprakları'' özgün içerikleriyle de fark yaratıyor. Kitabı okumadan önce, okurken ve okuduktan sonra yanıtlanacak sorulardan oluşan ''Çalışma Yaprakları'', öğrencilerin okuduğunu anlama, yaratıcı düşünme ve yazma, kurgu oluşturma, hikâyeleştirme, eleştirel düşünme ve empati kurma becerilerine katkı sunuyor.

Çalışma Yaprakları nasıl bir okuma deneyimi vadediyor?

OKUMA ÖNCESİ Bölümü
Okuma eylemine geçmeden önce okurlara çeşitli sorular, etkinlikler ve ön araştırma önerileri sunuyor. Yönlendirmeleri takip eden çocuklar, metindeki ana temalar, duygular ve olaylarla ilgili beyin fırtınası ve değişik ön hazırlıklar yapmaya olanak buluyor.  

OKURKEN Bölümü
Bu bölüm, çocukların, metni ve onunla ilişkili görselleri okurken yorumlama, gözlemleme ve irdeleme becerilerini geliştiren; bir başka deyişle onları okumaya yakınlaştırarak kitap içerisinde adım adım ilerlemelerini sağlayan sorular ve etkinliklere yer veriyor. Buna göre okurlar, metnin içerisindeki herhangi bir bölümde okumaya ara verip eserin geri kalanına dair tah­minlerde bulunabiliyor ya da hikâyedeki bir karakterin genel kurguya göre nasıl dönüşüm geçirebileceği üzerine analizler yapabiliyor.

OKUMA SONRASI Bölümü
Bu bölümde ise, yaptıkları ön çalışmalarla yakın okuma eyleminin tüm gereklerini yerine getiren çocukların, okudukları metni ölçme ve değerlendirmelerine yarayacak sorular ve etkinlikler yer alıyor. Etkileşimin zirve noktasına tırmandığı bu bölüm, okurun metne nasıl bir yorum kattığını, metinden düşünsel ve duygusal olarak neler kazandığı­nı da açığa çıkarıyor.

Şu âna kadar 94 kitap için yayımlanan ''Çalışma Yaprakları''nın, ilerleyen dönemlerde yeni kitaplarla zenginleştirilmesi ve Tudem Yayın Grubu'nun bütün koleksiyonuna yayılması planlanıyor.

Okuma kültürümüzün gelişimine katkı sağlayacak bir sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirilen ''Çalışma Yaprakları''na tudem.com üzerinden ücretsiz olarak ulaşılabilir.
Storytel'deki sesli kitap koleksiyonumuz genişliyor!

Sahilde, parkta, hatta bisiklet sırtında; Tudem'in kitapları dilediğiniz zaman kulağınızda...

Tudem Yayın Grubu'nun geniş kitlelere ulaşarak klasiğe dönüşen Çöp Plaza-1Sisin SakladıklarıKapiland'ın KobaylarıYuan Huan'ın KulübesiAlmarpa'nın Gizemiİstanbul PerisiKayıp Kitaplıktaki İskelet-1Mutluluk SokağıSüper Gazeteciler-1Parmak UçlarıYo-YoHayal Sözleşmesi ve Mavi Zamanlar isimli romanları Storytel'in sesli kütüphanesinde!

Deneyimli seslendirme sanatçılarının ya da yazarların kendi sesinden yayına hazırlanan sesli kitaplar, dünyanın her yerindeki Storytel aboneleri tarafından dinlenerek edebiyatın sınırlarını bir kez daha genişletiyor.

Sesli kitaplarımızı keşfetmek ve kendi sesli kütüphanenizi oluşturmak için Storytel'in web sayfasını ve sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın!
''Dijital'' Frankfurt Kitap Fuarı'nın ardından...

Covid-19 salgını, tüm kültür alanlarını olduğu gibi klasik kitap fuarı anlayışını da değiştirdi, yeniden şekillendirdi şüphesiz. 

Bu bağlamda, dünyanın en önemli yayıncılık etkinliği olarak bilinen Frankfurt Kitap Fuarı da tarihinde ilk olarak dijital ortama taşınmış oldu.

14-18 Ekim tarihleri arasında, 103 ülkeden 4440 yayıncının çevrimiçi ortamda katıldığı Dijital Frankfurt Kitap Fuarı'nın resmî 
web sitesi beş gün boyunca yaklaşık 200.000 tekil kullanıcı tarafından ziyaret edildi.

Fuarı Tudem Yayın Grubu adına takip eden ve farklı ülkelerden yayıncılar ile dijital toplantılarda bir araya gelen yayın koordinatörümüz Canan Topaloğlu ile Delidolu ve Desen markalarımızın yayın yönetmeni Ayşegül Utku Günaydın'a fuar izlenimlerini sorduk.
2020 yılında, dünya üzerindeki binlerce etkinlikte olduğu gibi Frankfurt Kitap Fuarı'na da ekranlarımızın başından katıldık. Dijital Frankfurt Fuarı, yayıncılarla yapılan toplantılar bağlamında oldukça verimli geçti. Gürültü ve koşturmadan azade, sakin toplantılar yapabilmek, birebir görüşmelerin verimliliğini artırdı. Ama, binlerce yayıncının bir arada olduğu ve tanıyıp bilmediğiniz ancak fuarda gözünüze değen yayıncılarla tanışma olanağı olmadı. Elbette fuar alanları, sundukları çok boyutlu etkileşim olanakları ve farklı duyulara hitap eden cazibeleriyle, ekran başı toplantıları ve seminerlerinden daha farklı bir yerde durmaya devam edebilirler. Fakat, fiziksel koşullar ve bunun yanı sıra ekonomik koşullar sebebiyle, fuarların da artık eskisi gibi olmayabileceği bir gerçek. Belki de fuar şirketleri, fuar alanlarını ekrana taşımak için çok daha yeni teknolojilerle tanışmaya mecbur kalacaklar. Gelişmeleri yayıncılık dünyası olarak hep birlikte takip edeceğiz.

Canan TOPALOĞLU

2020 yılı, çalışma biçimlerimizden eğitime neredeyse yaşamımızın her alanını değiştirmeye, eski yöntemlerimiz üzerine düşünmeye ve kendimizi yenilemeye zorladı. Pek çok olumsuzluğun yanı sıra farklı yollar ve yöntemler olabileceğini gördük. Her yıl ekim ayında düzenlenen dünyanın en büyük kitap fuarına fiziksel olarak katılamamak elbette üzücü ama mart ayından itibaren bütün dünya evlerinden çalışmaya başlayarak, tüm yurt içi ve dışı görüşmelerini online olarak gerçekleştirmeye kısa sürede adapte olmuştu. Dolayısıyla dijital fuara hazırdık. Frankfurt Kitap Fuarı'nın bu anlamda verimli geçtiğini söyleyebilirim. Belirlenen tarih ve saatlerin dışına çıkabilme, dilerseniz daha çok ajans veya yayıneviyle görüşebilme ve belirlenen yarım saatlik görüşmeleri ihtiyaç dâhilinde uzatabilme imkânı sağladı. Fuarın yarattığı fiziksel ve zihinsel yorgunluk dijital fuarın doğası gereği daha az yaşandı ve bu da verimi artırdı. Ama elbette kitaplara dokunamadık. Aynı zamanda tesadüflüğü yani sadece fuarda tanışma imkânını ortadan kaldırdı. Ama şu bir gerçek ki bundan sonra fuarlar fiziksel olarak düzenlense de mutlaka dijital olarak da sürdürülecektir. Pek çok yayıncı bundan sonra ekonomik olarak da ya dijital fuarları tercih edecek ya da daha az elemanını fiziksel fuarlara gönderebilecektir. Dolayısıyla kitap fuarlarının, dijitalin sunmadığı olanakları sunmak için kendilerini yenilemeleri gerekecek gibi görünüyor.


Ayşegül Utku GÜNAYDIN
Çevrimiçi Cumhuriyet Bayramı etkinliği...

Sevilen yazarlarımızdan Koray Avcı Çakman ve Toprak Işık, 29 Ekim Perşembe günü, Ankara Meltem Ayhan Okulları öğrencileri ile çevrimiçi bir etkinlikte buluştu.

Koray Avcı Çakman'ın Samsun'dan, Toprak Işık'ın ise İstanbul'dan eşzamanlı olarak katıldıkları söyleşi renkli bir Cumhuriyet Bayramı kutlaması havasında gerçekleşti.

Bu anlamlı günde, Koray Avcı Çakman ve Toprak Işık'la tek yürek olup Cumhuriyetin İzinde kitabı üzerine söyleşen Meltem Ayhan Okulları öğencileri, Antik Roma'dan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna uzanan renkli bir yolculuğa çıktı.
 
 
Yazarımız Seran Demiral sizin için seçti:


ÇAT KAPI, Andreas Setinhöfel

Abartısız itirafımla başlayayım: Sadece çocuk edebiyatı alanında ya da Alman edebiyatında değil, çağdaş yazın söz konusu olduğunda da Andreas Steinhöfel benim en sevdiğim yazarlardan biri. Riko ve Oskar ile tanıştığım günden beri bu böyle. Riko ve Oskar derken serinin kitaplarından değil, bizzat karakterlerden bahsediyorum. Çünkü Steinhöfel'in iyi yaptığı ilk şey bu: yaşayan karakterler yazmak. Bir kitabı okuduktan sonra zaman geçtikçe insan oradaki olayların sırasını unutur, biraz daha zamanın ardından o kitaba dair sadece belli belirsiz bir his kalır ya; işte Steinhöfel kitaplarında o histen fazlası kalıyor. Karakterler kendi yazdığım karakterler kadar yakın geliyor, başlarından geçenlere tanık olmuşum gibi -ki oldum- hatırımda kalıyor. Çat Kapı'nın karakterleri de böyle, Paul Dört ve ''dillere destan'' Schröder ailesini, ilk okumamın üzerinden geçen senelere rağmen dün gibi hatırlıyorum; başlarına gelenleri de. Tabii bunda kitabı tekrar tekrar okumamın payı var. Bir de öyle bir etkisi var, çünkü Çat Kapı gibi eserler defalarca okunuyor, tartışmaya konu ediliyor, tavsiye edilecekler listesinin başında yer alıyorlar. Doğrusu ben kitabı yazma atölyelerinde, derslerimde sık sık kullanıyorum; çocuklar kadar gençler ve yetişkinler de kitaptan etkileniyorlar. Peki nedir bu kitabın büyüsü?

Babasının işini devam ettirecek sıradan bir çocuk Paul, çelişkileri var ama bunlar da onu kuşak çatışması yaşayan sıradan bir çocuk yapmaktan ibaret. Yaşadığı Kayın Sokağı ise kendi içine kapalı bir mahalle; kadınların evlerde toplanıp kek pişirdiği, çocukların her birinin ailesinin birbirini tanıdığı, mahallenin çocuklarının aynı okula gittiği küçük bir yer. İyi öyküler ya birisinin yaşadığı yerden çıkıp yola düşmesiyle ya da yaşanan yere bir yabancının gelişiyle başlar ya, ikincisi oluyor Çat Kapı'da, Schröder'ler ''çat kapı'' mahalleye geliveriyor. Dört çocuklu yalnız bir kadın... Evden çıkmıyor, ne iş yaptığı belli değil. Çocukları ondan tuhaf: Birisi boynunda yılanla dolaşıyor, diğeri her şeyden haberdar, bir başkası albino renksizliğiyle insanın aklını alıyor. Evet, bu çocukların dördü de insanın aklını alıyor aslında. Diğerlerine benzemedikleri için onlardan korkuyorlar, mahalleli bu yabancı çocukları dışlıyor, mahallenin kadınları bu yalnız ve kimseyle görüşmeyen kadından hiç haz etmiyor. Ama hiçbir şey göründüğü gibi değil... ya da tam da göründüğü gibi, eğer insanlar görmek isterlerse.

Bu küçük romanın teknik olarak sevdiğim yanı mahalleli çocuğun mahalleden olmayan bakışıyla aktarılması, yani her iki tarafa da ait olmayan bir tarafsız göz bize aslında başkasının deneyimine bazen kayıtsız bazense yargılarla çevrili olduğumuz için tamamen kapalı olduğumuzu hatırlatıyor. Steinhöfel'in eserlerinin çoğunda var bu: Kimi zaman örülen duvarların kalkan olduğu çoğu zamanda o duvarlar yerle yeksan edilse aslında arkasından nasıl bir rengâhenkliğin çıkıvereceğini bize gösteren ''farklı ile karşılaşma'' hâlleri sunuyor kurmaca evrenlerinde. Sanıyorum bu, neden edebiyata ihtiyacımız olduğunun kısaca cevabı. Başka ihtimallere kapı aralamak, bilmediğimiz hayat tarzlarını görmek, bir başkasının gözünden bakmak... Bütün bunları yapabilmek Schröder ailesiyle karşılaştıktan sonra çok daha kolay bence. Bu sıradışı ama sahici aileyle mutlaka tanışın!


* Çat Kapı / Yazan: Andreas Stienhöfel / Türkçeleştiren: Ziba Akkerman / Tudem Yayınları / 2015 / 136 sayfa / Roman / 12 yaş ve üzeri
 
 
Yetenekli illüstratörlerimizden Damla Tutan ile ''çizginin ucunda''...


Damla Tutan'ı resim yapmaya iten şey neydi?
Sanırım genelimiz aynı şekilde başlıyor, çocukluktan :) Ailem, duvarlar ile başlayan resim alanını daha verimli kullanabilmem için kâğıda yönlendirmiş diyebiliriz. Yani bu durumda ailem itmiş oldu da diyebilirim. Tabii bunlar işin reel tarafı. Eğlenceli tarafı ise renklerle uğraşmak, bir harmoni yaratmanın verdiği mutluluk denebilir.

Bağımsız çalışan bir çizer olarak gününüz nasıl geçiyor?
Ben aslında bir reklam ajansında çalışıyorum. Keyif aldığım için fırsat buldukça sevdiğim kitap projelerini de değerlendiriyorum. O nedenle genelde bilgisayar başındayım. Eskiz süreçlerini elde farklı malzemelerle yapsam da, kalan süreçlerin toparlama aşamasını dijitalde yapmayı tercih ediyorum. 

Hayatı çizginin ucunda görmek nasıl bir duygu?
Çizmek, aklımdakini sadece sözlerle değil de göstererek anlatabilmek, benim için çok büyük bir mutluluk. Tabii bu durum sadece anlatmak ile de sınırlı değil. Günlük olaylara, insanlara ve durumlara daha dikkatli bakmak ve izlemek de çizer olmanın getirdiği bir artı. Bu da sıradan şeyleri bile farklı bir şekilde değerlendirebilmek ve hayata farklı bir açıdan bakabilmek için büyük bir imkân yaratıyor aslında.
 
Damla Tutan'ın paletinden genelde ne tür işler çıkıyor? Çizim serüveninizde sizi
etkileyen özel bir isim oldu mu?

Çizmeye başladığım günden beri bana ilham veren, yönlendiren ve yol gösteren çok fazla insan oldu. Onlara minnet borçluyum. 

Tudem Yayın Grubu ile yollarınız nasıl kesişti?
Tudem Yayın Grubu ile aslında ilkokul sıralarındayken tanışmıştım. Çizer olarak da Hülya Dayan ile Instagram üzerinden tanıştık. Sonrasında keyifli projeler çıkarma şansımız oldu. İşbirliğimiz devam edecek...
 
 
Çevirmeni Gökçe Yavaş'ın gözünden Jean Stafford'ın Toplu Öyküler'i...


Merhaba, ben Gökçe Yavaş. Son üç yılda Tudem Yayın Grubu'nun ''deli dolu'' üç kitabını çevirdim. Bu kitapların üçü de cesur kadınlar tarafından kaleme alınmış, üçü de fazlasıyla dürüst duygularla yazılmış öykülerle dolu kitaplardı. Tam da beni tavlayan, gönlümü çelip kalbimi çalan türden kitaplar yani. Aklımda Jean Stafford'ın Toplu Öyküler'inden bahsetmek olduğundan herhâlde, tavlamak, gönlünü çelmek, kalbini çalmak aynı cümlenin içine doluştular birden.

Jean Stafford öykülerini çevirirken beni hem en çok zorlayan hem de en çok eğlendiren şey buydu sanırım: ilginç tanımlamalar, imalı cümleler, dalga geçen sıfatlar, uzun süredir hiç kullanmadığım deyimler... Hem de hepsi bir anda, peş peşe...

Onun seçimlerine sadık kalmak, öykünün içindeki dürüst ama durup durup sırıtan tavrını korumaya çalışmak benim için gerçekten bir maceraydı. Her kitapta öyle. Çevirdiğim bir kitabı sonradan dönüp okuduğumda kendi sesimi duymak istemiyorum. Çevirirken yazara bürünmek istiyorum. Jean Stafford da bu açıdan bana çok uygun bir yazardı. Öykülerindeki karakterlerle ya da durumlarla, özellikle kadınlar için, bağ kurmak, özdeşleşmek çok kolay. Kitabın çok içine girince taklit etmeye başlar ya insan bazen, Jean Stafford bana bunu çok yaptırdı. Kendimi öyküdeki karakter gibi gözlerimi devirirken, aslında acımayan burnumu düşünürken, tırnaklarımı incelerken buldum. Okurlarda da bu etkiyi yaratacağına inanıyorum. Çünkü Stafford o insan olma hâlini, başkalarıyla paylaşmaya korktuğumuz, öyküde karşılaşınca sırrımız açığa çıkmış gibi kızarmamıza neden olabilecek o hisleri büyük bir rahatlık ve inceden bir alayla anlatıyor. Okuru bu sosyal meseleyi onunla birlikte incelemeye ve yeri gelince de aynı meseleyle biraz eğlenmeye davet ediyor. Gergin ama bir şekilde komik olan anları ya da başkası adına utandığımız o durumları yaşatmayı seviyor. Acıyı, zorbalığı, yenilgiyi, sevgiyi, duygusuzluğu hissediyor ve hissettiriyor.

Hayatı her yönüyle kabul eden bir yazar, bir kadın. Her bir öyküsünde beni başka yerden vurdu, başka şeyler düşündürdü, başka bir insanı anlamamı sağladı. Umarım okurlarında da bu etkiyi yaratır.

Not: Toplu Öyküler'in ikinci kısmı gelecek yıl çıkacak. Bu kısımdaki en güzel öyküler başkahramanın çocuk olduğu öyküler. Küçük kızlar duyguları ve istekleri konusunda o kadar dürüst, o kadar içtenler ki şimdi bile beni gülümsetiyorlar. Bence Stafford'ın yıldızlarının parladığı asıl öyküleri de bunlar, onu tam anlamıyla gördüğümüz yer bu kız çocukları. Bir anlamda kadınların sözcüsü olması da bu yüzden.



* Toplu Öyküler-1 / Yazan: Jean Stafford / Türkçeleştiren: Gökçe Yavaş / Delidolu Yayınları / 2020 / 284 sayfa / Öykü / Yetişkin
 
 

Fransız yazar Ingrid Chabbert ile İspanyol ressam Guridi'nin ortak imzasını taşıyan Ben Bir Kitapsavarım, okumaya hiç şans vermeyen ve kitaplara önyargılı yaklaşan çocukları sözcüklerin renkli dünyasıyla buluşturan mucizevi bir kitap.

Video için
tıklayın
 
 

''Ölü Dilde Bir Hayalperest''

Feryal Saygılıgil, Ölü Dilde Bir Hayalperest'i catlakzemin.com'da değerlendirdi.

''Una Aramızda''

Pınar Kumandak,
Aramızda'yı 5harfliler.com'da inceledi. 

 

• Aynur Kulak, Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok'u Ajan Literer'de inceledi: ''Halep'in yok oluşu; üç nesle yayılan utanç duysusu''

• Özlem Toprak, Kraken Uyanıyor'u İyi Kitap'a yazdı: ''Gaflet uykusundan uyandıran bir distopya''

 Ali Bulunmaz, Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok'u kulturservisi.com'da değerlendirdi: ''Bir ailenin geçmişi ve Suriye'nin yakın tarihi''

• Raife Polat, Shaun Tan'in eserlerini t24.com.tr'de inceledi: ''Shaun Tan: Herkesin okuyabileceği resimli kitapların yaratıcısı''

• Cahit Ökmen, Sonsuzluk Kütüphanesi'ni İyi Kitap'a yazdı: ''Karşılaştığın her şey sonsuzluğa açılan bir penceredir''


Koray Avcı Çakman ve Toprak Işık, birlikte kaleme aldıkları Cumhuriyetin İzinde'yi ajandakolik.com'a anlattı: ''Kültürlü bireylerin yetişmesine katkı sağlamak istedik''

• Devrim Yılmaz, Küçük Mavi Sandalye'yi Hürriyet Kitap Sanat'a yazdı: ''Bir sandalye ne işe yarar?''

• E. Nida Dinçtürk, Cumhuriyetin İzinde'yi İyi Kitap'ta inceledi: ''Cumhuriyetin ayak sesleri''

• Mavisel Yener, SEN de OKU Klasikler koleksiyonu için yeniden yorumladığı Ezop Masalları'nı ajandakolik.com'a anlattı: ''SEN de OKU kitapları çocuk hakları projesidir.''

• Olcay Mağden Ünal, Pelin'in Dili Masaya Nasıl Yapıştı?'yı İyi Kitap'ta değerlendirdi: ''Pelin'in zor günü''

 
 
 
İstanbul Özel Okul Kanal Yöneticimiz Ayşem Hoşcanlar sizin için seçti:


BİR MATEMATİK HİKÂYESİ, Sümeyra Güzel
 ​
Pisagor'un bulduğu teoremde geçen Hipotenüs'ü, yürüyüş yolunu kısaltmak için kullanabileceğini söylesem? Ya da otobüsü kaçırdığında, matematiğin en yakın arkadaşı olan algoritmaya başvurabileceğini? Peki ya Braille alfabesini basit bir matematik kullanarak sökebileceğini iddia etsem? Son olarak, market alışverişlerinde asla dolandırılamayacağını sağlayacak çok özel bir matematik sırrım var desem?

Şaşırtıcı, değil mi? Bunları yapmanı sağlayacak tek şeyse, yıllar boyunca ''Benim ne işime yarayacak tüm bunları öğrenmem?'' diyerek hayıflandığın Matematik dersi üstelik.

Matematik öğretmeni, yazar Sümeyra Güzel'in kaleme aldığı, Gökçe Yavaş Önal'ın resimleriyle renk kattığı Bir Matematik Hikâyesi temel matematik kavramlarını çocuklara eğlenceli bir şekilde anlatma yoluna giden dört dörtlük bir başvuru kaynağı. Güzel, her öğrencinin mutlaka edinmesi gereken bu kitabıyla, matematiğin hiç de korkulacak bir ders olmadığını, üstüne üstlük hayatımızın her alanında bize yardımcı olmak için hazır olda beklediğini vurguluyor.

''Matematik artık insanlıkta karşımıza çıkacak, bize sadece sayıları değil insanlığı da anlatacak.'' Sümeyra Güzel


* Bir Matematik Hikâyesi / Yazan: Sümeyra Güzel / Resimleyen: Gökçe Yavaş Önal / Tudem Yayınları / 2020 / 152 sayfa / Başvuru / 10 +
Sosyal medya aracılığıyla okurlarımızdan gelen yüzlerce paylaşım arasından birini seçtik. @busra.tarcalir'a bu güzel fotoğraf ve değerlendirme için teşekkür ediyoruz. 

Bir sonraki bültenimizde hangi takipçimiz yer alacak, biz de merakla bekliyoruz.  
 
 
Yazmasam Olmazdı…
 
Tabii ki olmazdı. Bunu daha çocukluğumda biliyordum. 
O zamanlar da yazmadan duramazdım ki. 
Hem de annem babam ''Yazma!'' dediği hâlde. 
Hem de gizli gizli doldurduğum şiir defterlerimi bulup benden sakladıkları, bazen yırtıp attıkları hâlde. 
''Yazma!''
Yazardım, yeniden yeniden başlayarak... 
Neden yazmayayım? İnat da var tutku da... 
Kim durdurabilirdi? Karanlık mı? 
Uyumadığım fark edilir diye ışığı açamazsam, ablamın pencerenin dibindeki yatağının kenarına oturur, defterimi ay ışığının aydınlığına tutup yine yazardım; yazdım.
Evdekiler görmesin diye defterimi, kalemimi bel lastiğime sıkıştırıp tuvalete girer yine yazardım; yazdım. 
Yazmamak bir seçenek olamazdı; olmadı.
''Yazar olmasaydınız ne olurdunuz?'' diye sorarlar ya... Bıyığım olsa altından güleceğim. Böyle bir seçenek olamazdı benim hayatımda. ''Yazar olmasaydım, yazar olurdum!''  
Yazmak, böyle bir tutku işte...

AYTÜL AKAL
       
                                             
 
 
 
 
 
 
Bu indirim kaçmaz!

Birinci dönem ara tatili kapıda.
Tatil kitapsız geçmez diyenlere müjdemiz var!

İstanbul Beşiktaş ve Kadıköy, İzmir Alsancak ve Ankara Kızılay Tudem kitabevleri ile internet kitabevimiz shop.tudem.com'da Kasım ayı boyunca TUDEM EDEBİYAT, TUDEM BAŞVURU, DELİDOLU, DESEN ve UÇANBALIK markalarımıza ait 
tüm kitaplar % 30 indirimde!

​Üstelik 100 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!

Bu büyük fırsatı sakın kaçırmayın, tatil boyunca evde kitapsız kalmayın...

Unutmayın, #EvdeKitapOkumakGibisiYok
Sevilen yazarlarımızın gözünden ''Dünya Çocuk Kitapları Haftası''...

Kitap demek hayat demek.
Bazen yeni düşlere kanat çırpmak, farklı keşiflere yelken açmak demek...

Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak ve kitap sevgisi aşılamak için, her yıl kasım ayının ikinci pazartesi günü ile başlayan hafta ''Dünya Çocuk Kitapları Haftası'' olarak kutlanıyor.

1947 yılından beri ülkemizde de farklı şenlik ve özel etkinliklerle kutlanan bu anlamlı haftanın önemini vurgulamak adına, değerli yazarlarımızdan Ayla ÇınaroğluAşkın Güngör, Habib Bektaş, Hanzade Servi ve Koray Avcı Çakman'ın değerli görüşlerini aldık.

Yazarlarımızın görüşlerini okumak için 
tıklayın
Yıldıray Karakiya ve M. Banu Aksoy'un ortak imzasını taşıyan Majanda 2021; bir günü, bir haftayı ve bütün bir ayı kapsayan etkileşimli içeriğiyle, çocuklara ajanda kullanma alışkanlığı kazandıracak benzersiz bir kılavuz.

Alışılagelmiş tüm ajandalardan farklılaşan özgün tasarımıyla dikkat çeken Majanda 2021, yemek ve içecek tariflerinden tişörtten çanta tasarlamaya, renkli oyunlardan keyifli öykülere uzanan dopdolu sayfalarıyla yıl boyunca eğlenceyi garantiliyor!

2021 senesinde de ''hayatı majandalamayan kalmasın'' diye, sözü Majanda'nın yaratıcıları M. Banu Aksoy ve Yıldıray Karakiya'ya bırakıyoruz. 
MAJANDA neden diğer tüm ajandalardan farklı?
 
Çünkü bu bir ajanda değil MAJANDA. Çocuklara bir ajanda gibi zaman yönetimi fikrini verip bu konuda alışkanlık kazandırırken içinde yer alan konularla dünyaya yeni bir pencereden bakmalarını sağlıyor. Sadece günlük işlerini, aylık planlarını değil; ruh hâllerini, biriktirdikleri parayı, okudukları kitapları, dinledikleri şarkıları, izledikleri filmleri de yıl boyu takip edebiliyorlar. Her haftayı bir resimle değerlendirme fırsatı buluyorlar. Böylece her MAJANDA kullanıcısı, kendi tarihinden bir kesiti kayıt altına almış oluyor.

Yılın başında birbirinin tıpatıp aynısı olan MAJANDA'lar yılın sonunda birbirine benzemiyor. Bunlara bir de içindeki etkinlikler, yemek tarifleri, genel kültür konuları ve çılgın teklif bölümleriyle kazanılan deneyimler eklenince, her MAJANDA kullanıcısı kendi tarzında yılı dolu dolu yaşamış oluyor. Sıradan bir ajanda yalnızca günün yapılacak işlerine, aylık programa vs odaklanıyor. Biraz daha gelişmiş olanları aralara serpiştirilmiş çeşitli bilgilerle dikkat çekmeye çalışıyor. MAJANDA ise kullanıcısını her gün, her hafta, her ay harekete davet ediyor, böylece yıl boyunca etkin kalıyoruz. Yani diğerleri ajanda, bu ise MAJANDA.

M. Banu Aksoy
Neden herkesin bir MAJANDA'SI olmalı?
 
Banu'nun saydıkları MAJANDA'nın fabrika ayarı olarak sunduğu güzellikler.

2021 yılında ise MAJANDA yılın her ayında farklı bir değere yer veriyor: Barış, saygı, sevgi, hoşgörü, dürüstlük, alçakgönüllülük, işbirliği, mutluluk, sorumluluk, sadelik, özgürlük ve birlik. MAJANDA, her bir değeri evrensel yaklaşımla; etkinlikler, tarifler, oyunlar ve özgün öyküler aracılığıyla, mümkün olan en çok ve farklı bakış açısıyla sunuyor. Kim bilir, belki de çok iyi bildiğiniz, sevdiğiniz bir şey MAJANDA 2021'de karşınıza öyle bir bakış açısıyla çıkar ki, onu daha önce böyle düşünmediğinize şaşar kalırsınız.

İnsanları daha barışçıl ve huzurlu olmaya, dünyayı daha yaşanır kılmaya yarayan bu değerlerin, hakkında üstünkörü konuşulan, derslerde yüzeysel olarak işlenen birer konu olmanın ötesine geçmesini; davranışlarımıza yön veren, doğayla ve birbirimizle ilişkilerimize nitelik katan birer özelliğe dönüşmesini istiyoruz. MAJANDA, bu amaç için oluşturulmuş minik bir damla. Bu damlanın özelliği, her kullanıcı için kendini çoğaltabilmesi. Her kullanıcıyla birlikte bu damlalar birleşip okyanusa akan bir sel olabilir. İşte bu yüzden herkesin bir MAJANDA'sı olmalı.


Yıldıray Karakiya
Kelimelerle mücadele eden çocuklar, ''SEN de OKU'' koleksiyonu ile okuma sevgisi kazanıyor!

Tudem'in, okumaya isteksiz ve okuma güçlüğü çeken çocuklar için özel olarak hazırladığı ''SEN de OKU'' koleksiyonu, kitapları eğlenceli kılan bir okuma deneyimi vadediyor.

''SEN de OKU'' koleksiyonu, kitaplara mesafeli duran çocukların rahat okuyabilecekleri metinsel ve fiziksel özelliklere sahip, ilgilerini çekecek güncel konulara ve temalara değinen resimli kitaplardan oluşuyor.
 
Sade, kolay anlaşılır dili; okuma akışına yardımcı olması için özel olarak tasarlanmış yazı tipi; göz yorgunluğunu azaltıp metnin rahat algılanmasını sağlayan hafif renklendirilmiş kalın kâğıdı ve rahat okumayı üst düzeye taşıması için harfler, satırlar, paragraflar arası geniş boşluk kullanımıyla fark yaratan ''SEN de OKU'' koleksiyonu, okumaya isteksiz ve okuma güçlüğü çeken çocukları kitapların renkli dünyasıyla buluşturuyor.
 
İlk okuma seviyesinden başlayarak kolaydan zora doğru aşama aşama ilerleyen bir okuma yelpazesi sunan ''SEN de OKU'' koleksiyonu, çocuklara okuma zevkini yaşatıp onları yetkin okur olma yolunda cesaretlendiriyor. İlgi yaşı ve yıldızlarla belirtilen okuma seviyesi bilgileri sayesinde, çocuklarına uygun kitap seçiminde kararsız kalan ebeveynlere kılavuzluk edecek ''SEN de OKU'' koleksiyonu, yeni kitaplarla zenginleşmeyi ve büyümeyi sürdürecek! 

Koleksiyonu keşfetmek için tıklayın.
Yazarlarımız, çevrimiçi okul etkinliklerinde okurlarıyla buluşmaya devam ediyor.

Okul etkinliklerinde yeni bir dönem başladı! Covid-19 salgını, her alanda olduğu gibi okulların yazar etkinliği anlayışında da önemli değişikliklere vesile oldu. Uzaktan eğitim döneminde hayata geçirilmeye başlanan çevrimiçi programlar, alışılagelmiş okul etkinliklerine deyim yerindeyse çağ atlattı. Başlangıçta sadece evde oturan öğrencilerin entelektüel gelişimlerine katkı sunmayı hedefleyen bu yayınlar, yaklaşık üç ay gibi kısa bir sürede kendi dinamiklerini kurup âdeta yıllardır hayatımızdaymışçasına kök saldı. Yazarlar ve etkinlik yöneticileri tek bir oturum ve kısa zamanda yüzlerce çocuğa aynı anda seslenebilme olanağı buldu. Zengin etkinlik seçkisiyle her eğitim öğretim yılında binden fazla faaliyete imza atan Tudem Yayın Grubu yazarları, Mart ayından bu yana pek çok etkinlik gerçekleştiriyor. Aynı gün Şanlıurfa'daki, Edirne'deki ve Yozgat'taki öğrencilerle bir araya gelebilmek yazarlara tarifi mümkün olmayan bir coşku hissettiriyor. 

Değişen düzene ve beklentilere hızla ayak uyduran Tudem Yayın Grubu, 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı'nın başlangıcından bu yana, yazarları ve çizerleri ile birlikte Türkiye'nin farklı ile ve ilçelerinde, hatta köylerinde çevirmiçi etkinlikler düzenlemeyi sürdürüyor. 

Çevrimiçi etkinlikler hakkında ayrıntılı bilgi ve başvuru için bizimle iletişime geçebilirsiniz: [email protected]


Dopdolu içeriğiyle sektörde adından bahsettirecek Tudem Yayın Grubu Etkinlik Rehberi'ni incelemek ve bilgisayarınıza indirmek için tıklayın.
PYP İlk Yıllar Programı kitap listesi güncellendi.

Tudem Yayın Grubu'nun, Uluslararası Bakalorya programını (IB) uygulayan okullar için kaynak niteliği taşıyan PYP İlk Yıllar Programı kitap listesi güncellendi.  


Bilgi Alanları ile İlişkilendirilmiş Tudem Yayın Grubu Kitap Listesi, bilgi alanları, sorgulama temaları, kavramlar, beceriler ve tutumlar ile kurulan ilişkilendirmeler sayesinde eğitimcilerin öğrencileri için en doğru seçimleri yapmasını kolaylaştırıyor.

Bilgi Alanları ile İlişkilendirilmiş Tudem Yayın Grubu Kitap Listesi'ni incelemek ve PDF formatında indirmek için tıklayın.
Çöplük'ün yazarı Mulligan ilk kez yetişkinler için yazdı. 

Otuz iki dile çevrilen Çöplük'ün yazarı Andrew Mulligan yetişkinlere yönelik ilk kitabı Trendeki Adam'da, hayatı raydan çıkmış bir adamın izini sürüyor, derinlikli ve sıradışı bir yol hikâyesi anlatıyor.

Tudem Yayın Grubu tarafından önceki yıllarda Türkçeleştirilen Yaşam Tehlikelidir, Okula Dönüş, Çöplük ve Islak Burun kitapalarıyla Türkiye'de geniş bir okur kitlesi bulunan İngiliz yazar, yeni kitabıyla, çocuk ve genç okurların yanı sıra yetişkinlerin de kalbini fethedeceğe benziyor. 

On yıl boyunca tiyatro yönetmenliğiyle uğraştıktan sonra Asya'ya yaptığı yolculukların ardından öğretmen olmaya karar veren Mulligan, daha sonra İngiltere'ye döndü ve kariyerine yazar olarak devam etti. Çocuklar için yazdığı kitaplarla büyük başarı elde eden ve önemli ödüllere değer görülen yazar, Umut Kırıntıları adıyla beyazperdeye de uyarlanan Çöplük romanıyla ise 2012 Carnegie Madalyası finalisti olmuştu. 
Kapiland küllerinden doğuyor...

Miyase Sertbarut, on binlerce okura ulaşmış ''Kapiland'' serisinin dördüncü kitabı Kapiland'ın Külleri'nde uygarlık, devrimler, kümeleşmiş toplulukların yönetimi konularına değiniyor, maddenin dördüncü hâlinin ''bilinç'' olduğunu hatırlatıyor. 

Yıl 2050... Nükleer kıyamet sonrası gezegenimiz, küllerinden doğma belirtileri göstermektedir. Varlığını devam ettirebilen bir avuç insan da toprağı işleyerek yeni bir canlılık yaratma çabasındadır.  Ancak, ''çekirgeden insana, buğdaydan balinaya her türlü organizmayı var edebilen'' bir sistem, dünyayı felakete sürükleyen insan türünün her türlü etkinliğine karşıdır.

Uzun süredir merakla beklenen Kapiland'ın Külleri, insanın doğa ile ilişkisini eleştirel bir bakışla sorgulayarak ezberleri bozan bir yaklaşım sergiliyor.
Gelin, Atatürk'le birlikte düşünelim!

Eserleri birçok ödüle değer görülen Mavisel Yener; bağımsız karakterli, aklın ışığını önemseyen, çağdaş bireyler olabilmek ve tarihimizi anlayabilmek için çocuklara Atatürk'ü anlatıyor.

Atatürk'le Birlikte Düşünelim, Atatürk'ün hayatını, kişiliğini, düşünce dünyasını, devrimlerini ve ilkelerini; şiirler, fotoğraflar, anılar, özlü sözler, hayal sayfaları ve bulmacalar gibi zengin bir içerikle çocuklara sunuyor, Atatürk'ü anlama ve anlatma çabalarına yeni bir yaklaşım getiriyor. Atatürk'ün azmine, çevreciliğine, vatan sevgisine, sabrına, bağımsızlık ilkesine, sanatsever yönüne dair ipuçları veren kitap, çocukların okuma, konuşma, dinleme, yazma gibi pek çok beceriyi kazanmasını desteklerken görsel zenginliği ile estetik duyarlığı da geliştiriyor.
Alis Harikalar Diyarında'ya ''SEN de OKU'' dokunuşu...

Dünya çocuklarının her dönem severek okuduğu Lewis Carroll'ın Alis Harikalar Diyarında adlı ünlü eseri, ödüllü yazar Güzin Öztürk'ün yenilikçi kalemiyle bu kez Alis'in gözünden anlatılıyor.

Peşine takıldığı tavşanın ardından deliğe atlayan meraklı Alis, minicik kapılardan geçebilecek kadar küçülüp evlere sığamayacak kadar büyüdüğü acayip bir diyara düşer. Tavsiyeci Tırtıl'dan sürekli sırıtan Çeşır Kedisi'ne, Çılgın Şapkacı'dan koca kafalı Kraliçe'ye birbirinden ilginç karakterlerle karşılaşır.

Eşsiz bir klasiğin izinden yürüyerek geçmişle gelecek arasında edebiyat köprüleri kuran Öztürk, bu kez kalemini okuma güçlüğü yaşayan çocuklar için konuşturuyor. 
Çocuklar, Mürmür'ün okul maceralarına bayılacak!
 
Andreas Schlüter ile Dirk Hennig'in ortak imzasını taşıyan Küçük Mürmür Okula Başlıyor, ''Küçük Yıldızlar - İlk Okuma Kitaplığı'' serisindeki yerini alıyor.

''Okuma Seviyesi 2'' olarak sınıflandırılan bu eğlenceli öykü, okumayı söken 1. sınıf öğrencilerini ve hızlanmak için alıştırma yapan 2. sınıf ilk dönem öğrencilerini, denizin altını birbirine katan sevimli bir ahtapot ile maceradan maceraya koşturuyor.

Mürmür ve arkadaşı Kraker'in sabırsızlıkla beklediği, okulun ilk günü gelip çatmıştır.
Üstelik ilk günden arkadaş edinmişlerdir bile: Başka bir ülkeden gelen Fufi ve sevimli denizyıldızı Pırıltı. Tabii bundan herkes hoşnut değildir, özellikle de müren balığı Çatırtı... Bakalım Mürmür bu konu ile ilgili ne planlayacaktır?
Çocuklar, Mürmür'le yüzmenin keyfini yaşayacak!
 
Andreas Schlüter ile Dirk Hennig'in ortak imzasını taşıyan Küçük Mürmür Yüzme Yarışına Katılıyor, ''Küçük Yıldızlar - İlk Okuma Kitaplığı'' serisindeki yerini alıyor.

''Okuma Seviyesi 2'' olarak sınıflandırılan bu eğlenceli öykü, okumayı söken 1. sınıf öğrencilerini ve hızlanmak için alıştırma yapan 2. sınıf ilk dönem öğrencilerini, denizin altını birbirine katan sevimli bir ahtapot ile maceradan maceraya koşturuyor.

Mürmür, yüzme yarışına katılmayı çok ister. Arkadaşları ise bu duruma şüphelidir; kılıç balığı Zıpkın ve yelken balığı Püfür varken, Mürmür'ün kazanma şansı olmadığını düşünürler. Ne saçma! Zıpkın, kendisinden hızlı giden herkesi tehdit ediyordur oysa. Ama bu, Mürmür için engel değildir... Yarış başladığında, herkes hayret içinde kalır.  
Hayatı Majandalamayan Kalmasın!

Yıldıray Karakiya ve M. Banu Aksoy'un ortak imzasını taşıyan Majanda 2021; bir günü, bir haftayı ve bütün bir ayı kapsayan etkileşimli içeriğiyle, çocuklara ajanda kullanma alışkanlığı kazandıracak benzersiz bir kılavuz.

Alışılagelmiş tüm ajandalardan farklılaşan özgün tasarımıyla dikkat çeken Majanda 2021, yemek ve içecek tariflerinden tişörtten çanta tasarlamaya, renkli oyunlardan keyifli öykülere uzanan dopdolu sayfalarıyla yıl boyunca eğlenceyi garantiliyor!

Her ay hoşgörü, saygı, sadelik, dürüstlük, işbirliği gibi farklı evrensel değerlerle buluşturan Majanda 2021, zamanı doğru ve verimli yönetmenin inceliklerini paylaşmanın yanı sıra, hayatı kolaylaştıracak pek çok ipucu da sunuyor. Yıl geneline yaydığı etkinlik seçkisiyle, çocukların genel kültürünü artırıyor, onları yeni hobiler edinmeye teşvik ediyor.
Demir ağların birbirine bağladığı yaşamlar...

Otuz iki dile çevrilen Çöplük'ün yazarı Andrew Mulligan'ın yetişkinlere yönelik ilk kitabı Trendeki Adam, makasların ortasında kesişen hayatların birbirlerine aslında görünmez iplerle nasıl da bağlı olduğunu gösteren, yaşamla ölüm arasında akıp giden bir yol hikâyesi.

Kendisini yaşarken ölmüş sayan arafta kalmış bir adamın, gerçek benliği ile yüzleşmesine ve geçmişiyle hesaplaşmasına odaklanan roman, okurlarını uzun süre etkisinden kurtulmak istemeyecekleri, ahenkli bir düşsel melankoliyle baş başa bırakıyor.
 
Bıçak sırtı bir konuyu dramatize etmeden, incelikle öyküleştiren Mulligan, hayat ne kadar kötü görünürse görünsün doğru yolu seçmek için asla geç olmadığını hatırlatıyor. 
Sahi, editör ne iş yapar?

Sevdikleri kitapların yoluculuğunu merak eden okurlar, teslim ettiği metnin başına neler geleceğini bilmek isteyen yazarlar ve çevirmenler genellikle şunu merak eder: Editör ne iş yapar?

Otuz yılı aşkın süredir editörlük yapmasına rağmen yayıncılık hakkında yeterli yazılı kaynak olmadığını vurgulayan Peter Ginna, Editör Ne İş Yapar?'da, mesleğin deneyimli isimlerinin kaleme aldığı yazıları bir araya getiriyor. Türkçede de eksikliği hissedilen bu kaynak kitap; yazar-editör ilişkisine, kitabın seçiminden matbaaya gönderilmesine kadarki süreçte yaşananlara dair kapsamlı bir içerik sunuyor.

Böylece okur; sanat, zanaat ve ticaret faaliyetinin kesişiminde yer alan kitap editörlüğünün temel aşamalarına, inceliklerine, sorumluluklarına, zorluklarına ve imkânlarına dair fikir sahibi oluyor.
Desen'den sürükleyici ve çok çarpıcı bir grafik roman daha!

Hakim'in Yolculuğu, Suriye'deki savaş nedeniyle işi, ailesi, arkadaşları dâhil sahip
olduğu her şeyi geride bırakmak zorunda kalan bir adamın gerçek hikâyesini anlatıyor.

Usta bir çizer ve hikâye anlatıcısı olan Fabien Toulmé'nin, üç ciltte anlattığı Hakim'in Yolculuğu, Türkiye'den de bolca kareler görebileceğiniz, bir solukta okunan, akıcı, mizah dozu yüksek bir grafik roman.

Serinin ilk kitabı, karakterin Suriye'den Türkiye'ye gelişini ve burada yaşadığı trajikomik durumları ele alıyor; insanlığı unutmuş bir dünyada insan olmanın nasıl bir şey olduğuna dair etkileyici bir tanıklık sunuyor.
Özgün ve nitelikli sorular

Tudem'in ilkokul öğrencileri için hazırladığı Tüm Dersler Soru Bankası kitapları, özgün ve nitelikli sorularıyla derste öğrenilen bilgilerin pekişmesini sağlayarak okul başarısını artırıyor.

Öğretim programlarına uygun olarak hazırlanan Tüm Dersler Soru Bankası kitapları, üç farklı tür test içeriyor. Kazanım Testleri her bir kazanım için bilgi düzeyini ölçerken, ünite bitimlerinde yer alan Kazanım Pekiştirme Testleri öğrencilerin bilgileri yorumlama kabiliyetini geliştiriyor. Her iki ünitede bir, bilgiyi kullanmaya yönelik analiz soruları içeren Tekrar Testleri, dönem bitimlerinde ise 1. Dönem ve 2. Dönem Tekrar Testleri yer alıyor. 
Sarmal sistemli yeni nesil deneme!

BlokTest, ortaokul öğrencileri için yepyeni bir deneme sınavı seti hazırladı.
5, 6, 7 ve 8. sınıflar için Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler / T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile İngilizce branşlarında ve ayrıca tüm dersler için hazırlanan Kılavuz Deneme Setleri, beceri temelli yeni nesil sorular içeren deneme sınavlarından oluşuyor.
Branş setlerinde; Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri branşlarında yirmi soruluk 20 deneme sınavı, Sosyal Bilgiler / T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile İngilizce branşlarında ise on soruluk 40 deneme sınavı yer alıyor.

5, 6 ve 7. sınıf Tüm Dersler Kılavuz Deneme Setleri 8 adet 80 soruluk deneme sınavından,
8. sınıf Tüm Dersler Kılavuz Deneme Seti ise, LGS konu-soru dağılımına uygun olarak, 10 adet 40 soruluk Sayısal ve 10 adet 50 soruluk Sözel deneme sınavından oluşuyor.

Yıllık öğretim planı ve müfredata uyumlu olarak ilerleyen, konulara göre ardışık şekilde planlanan Kılavuz Deneme Setleri, sarmal sistemiyle öğrencinin yeni kazanımları öğrenmesini, önceki kazanımları ise sistematik biçimde tekrar etmesini sağlıyor.

Sınıfında Kılavuz Deneme Setleri'ni kullanan öğretmenler ayrıca mobil cihazlara indirdikleri BlokTest Mobil Ölçme uygulamasıyla öğrencilerin cevap formunu tek tuşla okutuyor, tüm sonuçları saklayabiliyor, öğrencilerin ve sınıfların gelişim düzeyini hatasız bir şekilde ölçebiliyor.
Mobil Ölçme uygulaması sayesinde öğrenciler de cevap formlarını okutarak bireysel başarılarını görebiliyor.
Bilgini sına, öğrendiklerini pekiştir

BlokTest'in öğretim programlarına uygun olarak hazırladığı Tüm Dersler Tekrar Testleri, dönem ve öğretim yılında edinilen bilgileri sınama ve pekiştirme imkânı sunuyor. 

İsteğe bağlı olarak, çek-kopar ya da ciltli olarak kullanılabilen Tekrar Testleri; Kazanım Tekrar Testleri, Ünite Tekrar Testleri, Dönem Tekrar Testleri ve Genel Tekrar Testleri olmak üzere dört farklı tür test içeriyor. 

Kazanım Tekrar Testleri ile kazanımlar, Ünite Tekrar Testleri ile tüm ünite bilgileri, Dönem Tekrar Testleri ile bir dönemdeki tüm bilgiler, Genel Tekrar Testleri ile de tüm öğretim yılının bilgileri sınanıyor. 

Sınıfında Tekrar Testleri kullanan öğretmenler Mobil Ölçme ve AKAS 4.0 uygulamalarına ücretsiz sahip oluyor. Bloktest Mobil Ölçme uygulamasını cep telefonları ya da tabletlerine ücretsiz indiren öğretmenler, her bir cevap formunu tek tuşla okutuyor, tüm sonuçları saklayabiliyor. Saklanan bu sonuçlar ile bireysel gelişimleri izleyebiliyor, sınıfları ya da öğrencileri kıyaslayabiliyor.

Sınıfında öğrencilerine Tekrar Testleri'ni kullandıran öğretmenler ayrıca akıllı dijital asistan AKAS'a ücretsiz sahip oluyor. Öğretmenler, kendilerine verilen şifre ile kitaptaki tüm soruların yanıtlarına ulaşabiliyor ve bu yanıtları sınıfında ya da ekran paylaşımı yoluyla öğrencilerine gösterebiliyor.

 
İyi Kitap'ın 128. sayısı yayında!

Her daim ''iyi kitap''ların izini süren İyi Kitap'ın 128. sayısı, önceki beş sayıda olduğu gibi, küresel salgın nedeniyle bir kez daha elektronik ortamda okurlarıyla buluşuyor.

Birbirinden renkli kitaplar ve nitelikli inceleme yazılarıyla dolu Kasım 2020 sayımızda, her zamanki gibi yine okurlarımızı ''iyi kitap''larla buluşturmaya devam ediyoruz.  
 
Tudem Yayın Grubu bünyesinde çıkarılan ve ücretsiz olan İyi Kitap
www.iyikitap.net, Issuu ve Magzter üzerinden de okuyabilir, dilerseniz bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

İyi Kitap'la ilgili güncel bilgilerden haberdar olmak için derginin sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.
 
 
Copyright © 2020, Tudem Yayın Grubu, tüm hakları saklıdır.
Bu e-posta, Tudem Yayın Grubu iletişim listesine kayıtlı olduğunuz için gönderilmiştir. 
 
TUDEM YAYIN GRUBU
1476/1 Sokak No:10/51 35220 Alsancak, Konak / İzmir
Tel: 0(232) 463 46 40 Faks: 0(232) 464 11 73
www.tudem.com 
 
İş bu bilgilendirme e-postalarımız 6698 sayılı kanun kapsamında ilgili maddelere uygun olarak yapılmaktadır. 6698 sayılı KVKK Kanunu kapsamında Kişisel Veriler ile İlgili Aydınlatma metnimize www.tudem.com/KVKK adresinden ulaşabilirsiniz.