Yazın müjdecisi haziran ayı yepyeni umutları da beraberinde getiriyor. Evlerimize çekildiğimiz günleri yavaş yavaş geride bırakıp ''yeni normal''e doğru emin adımlarla yürüdüğümüz bugünlerde, hayatımızın bir süre daha eskisi gibi ilerlemeyeceğini bilsek de içimiz içimize sığmıyor. Aylardır yüzüne hasret kaldığımız güneş en cömert hâliyle bizleri selamlarken, yaz aylarından beklentilerimiz de elbette yükseliyor...
 
Eğitim öğretim yılının tamamlanmasına sayılı günler kala, tek dileğimiz sağlıkla, huzurla geçecek bir yaz tatili. Tatil demek sadece deniz-kum-güneş demek değil şüphesiz. Tatil demek; dinlenmek, yenilenmek, tazelenmek demek. Varsın bu yaz tatile çıkmayalım; güvenle evlerimizde kalıp kitapların serin gölgesine sığınalım. Eğer illa ki çıkacaksak, tedbiri elden bırakmayıp, sosyal mesafemizi koruyalım.

Tudem Yayın Grubu olarak, normalleşme planı kapsamında merkez ofisimizi ve kitabevlerimizi yeniden açıyor olmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. Değerli çalışanlarımız ve siz sevgili kitap dostlarımız için gereken tüm hijyen kurallarına uyarak var gücümüzle çalışmaya, üretmeye devam ediyoruz.
 
Haziran bültenimizde iki yeni başlık dikkat çekiyor. ''Çizginin Ucunda'', çizerlerimizi çok daha yakından tanıma fırsatı sunarken; ''Dil Cambazı'' işbirliği yaptığımız çevirmenlerimizin deneyimlerine odaklanıyor. Yaz tatili okuma listelerinizi hazırlarken ''Tatilde Okuyorum'' seçkimize, bambaşka bir Babalar Günü kutlaması planlayıp babanızla yeni anılar biriktirmek için ise ''Canım Babamla Kitap Okuyorum...'' listemize göz atmayı sakın unutmayın. Miniklere okuma sevgisi aşılayan kitap önerilerimiz ise incelemeye değer...
 
Temmuz ayında, yepyeni haberler ve kitaplarla buluşana dek, sağlıkla kalın!
Keyifli okumalar...
Yazarlarımız, çevrimiçi okul etkinliklerinde okurlarıyla buluşmaya devam ediyor.

Covid-19 salgını, günlük alışkanlıklarımızda ve düzenimizde köklü değişiklikleri de beraberinde getiriyor. Tabii klasik okul etkinlikleri de bunlardan payına düşeni alıyor. Uzaktan eğitim döneminde hayata geçirilmeye başlanan çevrimiçi yazar söyleşileri ve atölye çalışmaları, alışılagelmiş okul etkinlikleri kavramına yepyeni bir boyut kazandırıyor.

Değişen düzene ve uzaktan eğitime bir hayli ısınan çocuklar şimdilerde Zoom, Teams gibi çevrimiçi video toplantı uygulamaları yoluyla, okudukları kitapların yazarlarıyla bir araya gelmenin heyecanını yaşıyor.

19 Haziran tarihine kadar derslere devam edecek çocukların sosyal ve kültürel aktivitelere katılmalarına olanak sağlayan bu yayınlar, evde geçen boş zamanı verimli kılmak için de yeni fırsatlar yaratıyor.

Okullarda, peşi sıra oturumlar düzenlemeye alışan yazarlar, dijital uygulamalar sayesinde zamanı daha etkin kullanıyor ve bir oturumda yüzlerce çocuğa aynı anda seslenebilme olanağına erişiyor. Öğretmenlerinin yönlendirmeleriyle söyleşiye hazırlanan öğrenciler, yazara sorular yöneltip anlık yanıtlar alabiliyor.

Salgın gerileyip, çocuklar okul sıralarına dönseler dahi, sosyal mesafelendirme kuralları nedeniyle ''klasik'' okul etkinliklerinin tedbir amacıyla bir süre daha yapılamayacağı öngörülüyor. İşte tam da bu noktada, çevrimiçi canlı yayınların klasik okur-yazar buluşmalarının yerini alacağı düşünülüyor. Zamanı, mekânı ve insan gücünü en etkin şekilde kullanma esasına dayalı bu etkinlikler belki de geleceğin okul etkinlik alışkanlıklarını yeniden şekillendirecek.   

Zengin etkinlik seçkisiyle her eğitim öğretim yılında binden fazla faaliyete imza atan Tudem Yayın Grubu yazarları, Mart ayından bu yana pek çok etkinlik gerçekleştiriyor. Aynı gün Şanlıurfa'daki, Edirne'deki ve Yozgat'taki öğrencilerle bir araya gelebilmek yazarlara tarifi mümkün olmayan bir coşku hissettiriyor. 

Yaz tatilinin başlayacağı 19 Haziran tarihine dek, yazarlarımızın okulunuz öğrencileriyle buluşup kitapları üzerine söyleşi ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirmelerini arzu ediyorsanız, bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi ve başvuru için: [email protected]
Yeni okurlar için rengârenk kitaplar!

Okumayı yeni öğrenen çocuklar için özel olarak tasarlanan ''Küçük Yıldızlar - İlk Okuma Kitaplığı'' serisi üç yeni eserle zenginleşiyor.

Ailemizin Mucitleri, Dedem, Ben ve Definemiz ile Öfkeli Ejderhanı Nasıl Dizginlersin? adlı resimli öykü kitapları, 7 yaş ve üzerindeki öğrencileri bambaşka maceralara sürüklüyor; yepyeni sözcükler eşliğinde, hem düşündürücü hem de öğretici bir okuma yolculuğuna çıkarıyor. 
 
Farklı okuma seviyelerine uygun tema ve öyküleri, dikkat ve odaklanma becerilerini artıran eğlenceli bulmaca ve oyun sayfaları, çocukların sözcük dağarcığına katkıda bulunan sözlük bölümü ve rengârenk çizimleriyle farklılaşan ''Küçük Yıldızlar - İlk Okuma Kitaplığı'' serisi, yakında yayımlayacağı yepyeni eserlerle kitapların dünyasına merhaba diyen hevesli okurların iştahını kabartmaya devam edecek...
Tudem Yayın Grubu'nun ''seslenen'' kitaplarına kulak verin!

Severek okuduğunuz kitaplarımızı bir de ''dinlemeye'' ne dersiniz?

Üstelik istediğiniz yerde ve istediğiniz zaman...

Tudem Yayın Grubu'nun geniş kitlelere ulaşan, klasikleşen kitapları artık Storytel'in sesli kütüphanesinde!

Deneyimli seslendirme sanatçılarının ya da yazarların kendi sesinden yayına hazırlanan sesli kitaplar dünyanın her yerindeki Storytel aboneleri tarafından dinlenerek edebiyatın sınırlarını bir kez daha genişletiyor.

Storytel'e Çöp Plaza-1, Sisin Sakladıkları, Kapiland'ın Kobayları, Almarpa'nın Gizemi, Kayıp Kitaplıktaki İskelet-1, Mutluluk Sokağı, Süper Gazeteciler-1, Parmak Uçları ve Mavi Zamanlar isimli romanlarıyla adım atan Tudem Yayın Grubu'nun sesli kitap koleksiyonu her ay yeni kitaplarla zenginleşecek.

Sesli kitaplarımızı keşfetmek ve kendi sesli kütüphanenizi oluşturmak için Storytel'in web sayfası ile sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın!

 
Kitap alışverişinde yepyeni bir dönem başlıyor: Önce incele sonra al!

Herhangi bir kitabevine gidince, aradığınız kitabın ve hatta çok daha fazlasının, sayfalarını çevirmek, uzun uzun incelemek ve nihayetinde karar vermek kolay iş.

Peki ya eviniz kitabevlerine uzaksa? Ya da kitaplara sadece internetten erişebiliyorsanız?  

İşte o zaman, aradığınız ''kitap''a ulaşmak çok daha zorlaşıyor.
 
35 yılı aşan yayıncılık birikimiyle, okurlarının alışveriş alışkanlıklarını ve beklentilerini çokboyutlu olarak değerlendiren Tudem Yayın Grubu, kitapseverlerin önemli bir ihtiyacını gideriyor ve tamı tamına 958 kitabının ilk 16 sayfasını tudem.com üzerinden ücretsiz olarak paylaşıma açıyor. 
 
''Önce incele sonra al'' diyerek okurlarına yepyeni bir kitap alışverişi deneyimi vadeden Tudem Yayın Grubu; çizgi romandan şiire, deneme sınav setinden yeni nesil soru bankasına; kültür yayınları kataloğundaki 783, eğitim yayınları kataloğundaki 175 kitabını çok daha yakından inceleme fırsatı sunuyor.

tudem.com sitesini tıklayın; önce inceleyin sonra alın!
 
 

Yazarımız Elif Yonat Toğay sizin için seçti:


UFAKLIK VE CANAVAR, Marcus Sauermann - Uwe Heidschötter

Hayatı öğreten kitapları seviyorum. Uygun biçimde anlatmak şartıyla, çocukları hayatın gerçeklerinden haberdar etmekten yanayım. Aksi hâlde, temel yaşam sorunlarıyla karşılaştıklarında nasıl başa çıkacaklar?

Boşanma da bu sorunlardan biri. Bugün, kendi çekirdek ailesinde olmasa bile geniş ailesinde ve/ya arkadaşları aracılığıyla mutlaka bir şekilde tanıştığı bir olgu. Sayılar ne kadar artsa da, gerek sosyal gerek psikolojik olarak son derece çetrefilli bir süreç. Hele ki çocuk için...

Ufaklık ve Canavar, boşanma sözcüğünü bile kullanmadan bu süreci, etkileri ve evrimiyle, hem çocuk hem ebeveynler açısından çok özgün bir biçimde ele alıyor. Hayatın gerçeğini fantastik bir metafora dönüştürerek bu olguyu çocuklara sıcacık bir hikâye ile anlatıyor. Bununla birlikte, bize de, boşanmanın çocuk bakışıyla nasıl algılandığını göstermesi açısından güzel bir kaynak.

Çok zor bir konuyu böylesine başarılı işleyen Ufaklık ve Canavar'ın çocuk edebiyatında bir klasik olarak yer bulacağına inanıyorum. Benim dönüp dönüp okuduğum kitaplardan biri.

Ve her okuduğumda, parlak fikri için Marcus Sauermann'ı, harika çizimleri için Uwe Heidschötter'i, başarılı çeviri için (orijinal dilinde de okudum kitabı) Ümit Mutlu'yu ve tabii bu şahane kitabı ülkemize getirdiği için Tudem Yayın Grubu'nu alkışlıyorum.



* Ufaklık ve Canavar/ Yazan: Marcus Sauermann  / Resimleyen: Uwe Heidschötter /
Türkçeleştiren: Ümit Mutlu / Uçanbalık / 2016 / 32 sayfa / Öykü / 5 +
 
 
 

Yetenekli illüstratörlerimizden Zeynep Özatalay ile ''çizginin ucunda''...


Zeynep Özatalay'ı resim çizmeye iten şey neydi?
Benim çizgi serüvenim çok erken başlıyor, pek çok çocuk gibi. Hatırladığım her dönem elimde kalem, önümde kâğıt vardı. Bir şansım, ailemin bu konuda çok destek olması, hep çizmem için alan yaratması oldu sanırım. Her gittiğimiz yere annem çantasında flomaster setimi götürürdü, hani şu renkli keçeli kalemler. Yıllarca o kalemlerle çizdim. Sonrasında çizgim geliştikçe bunun bir meslek olabileceğini, hayatım boyunca hep çizebileceğimi keşfettim. Bu, bana o çocuk hâlimle bile büyük mutluluk vermişti, onu hatırlıyorum.
 
Bağımsız çalışan bir çizer olarak gününüz nasıl geçiyor?
Yıllardır evden çalışıyorum, bunun kendine has bir disiplini var elbette. Belli saatlerde kalkmak, pijamalarla dolaşmamak, aşağı yukarı kahvaltı, biraz sohbet, derken yine belli bir saatte iş başına oturmak gibi bir rutinim var. İşlerim yoğunsa çoğu zaman geç saatlere kadar çalışıyorum. Salgın günlerinde de evde kaldığım için bu rutinler çok değişmedi. İlk başta korku yaşadığım, endişelere kapıldığım anlar çok oldu tabii, insan sevdikleri için endişeleniyor en çok. Ama yavaş yavaş normal ritmimi bulmaya çalıştım. Bir tek, sıkılınca uzun yürüyüşler yapmak alışkanlığım vardı, onu çok özlüyorum.

Hayatı çizginin ucunda görmek nasıl bir duygu?
Çizebilmek benim için bir söz söyleme biçimi. Bu konuda kendimi şanslı sayıyorum, duygularımı çok evrensel bir dille ifade edebiliyorum çünkü. Beni çok sarsan ya da sevindiren bir durum üzerine bir şey çizebilirim, çizgimle birilerinin sesi olabilirim; bunlar genellikle iyi hissettiriyor beni. Tek eksisi belki, sürekli kafanızın bununla meşgul olması olabilir, sabah akşam rahat yok yani...

Zeynep Özatalay'ın paletinden genelde ne tür işler çıkıyor? Çizim serüveninizde sizi etkileyen özel bir isim oldu mu?
Ağırlıklı olarak çocuk kitapları çiziyorum. Bazen gazete ve dergilere de çizdiğim oluyor. Kimi zaman davalarda gönüllü olarak mahkeme ressamlığı yapıyorum. Çok çeşitli işler içinde bulabiliyorum kendimi yani. Ama ağırlıklı olarak hep çocuk kitaplarını tercih ettim, en sevdiğim, beni en çok mutlu eden alan burası oldu.  İlham aldığım çok isim var, klasik ressamlardan günümüz illüstratörlerine kadar pek çok isim sayabilirim. Mesela Mustafa Delioğlu beni ilk gördüğüm zamanlar çok etkilemiştir, hâla da çok severim çizgisini. Bunun dışında fırsat buldukça sergi ve müze gezmeyi çok seviyorum. Orijinal bir resme bakmanın hazzı bambaşka bence. Umarım bu hastalık biter de müzelerimize ve sergilerimize kavuşuruz.

Tudem Yayın Grubu ile yollarınız nasıl kesişti?
Bu sorunun cevabı için tarihlere dönüp bakmam gerekti doğrusu. İlk kez 2010 yılında birlikte çalışmaya başlamışız, tam 10 yıl olmuş! Ben o iletiyi bulamadım ama hatırladığım kadarıyla ''Bay Çiklet'' serisini okuyup gülmekten bayılmıştım ve hemen Tudem'e bir mail yazıp, portfolyomu göndermek istediğimi söylemiştim. Onlar da dönüş yapmışlardı ve bir süre sonra Mavisel Yener'in ''Haylaz Pati'' serisine başlamıştık. O günden bugüne pek çok farklı yaş için kitap resimledim, kapaklar çizdim, hepsi birbirinden şahane editörlerle çalıştım. Mesela ''Mıymıy Teyze''den bahsetmeden geçemem bu yolculukta. Aytül Akal'ın yazdığı bu seriyi Hülya Dayan'ın editörlüğünde çalıştık. Hâlâ mesajlar alıyorum çocuklardan ve anne babalardan. Okullarda en çok eğlendiğimiz atölyeleri yine ''Mıymıy Teyze'' ile yapıyoruz. Böyle güzel geri dönüşler olunca insan işini daha çok seviyor açıkçası...
 
 

Çevirmeni Damla Kellecioğlu'nun gözünden Anya'yı Beklerken...


Fransa'nın güneyinde bir köy düşlemek 

Merhaba, ismim Damla Kellecioğlu. Son dört yıldır Tudem Yayın Grubu için farklı yaş gruplarına hitap eden çeviriler yapıyorum. Boş zamanlarımda dil, çeviri sorunları ve edebiyat üzerine düşünmeyi de çok seviyorum.

Michael Morpurgo'nun Anya'yı Beklerken'ini genç okurlarla buluşturmak için çalıştığım sırada da Fuat Sevimay'ın Çeviri Bilirsin! kitabını okuyordum. Jo'nun ve dostlarının öyküsü, Fransa'nın güneyinde, İspanya sınırında bir köyde geçiyordu. Kitabı çevirmeden önceki ilk okumada yöresel ve coğrafi bazı sözcükleri çevirirken zorlanabileceğimi düşündüm. Fakat Fuat Sevimay'ın eseri bana yol gösterici oldu. Çevirdiğim her sahneyi öncelikle zihnimde canlandırmaya başladım: Ayı geldiğinde Jo nerede duruyordu? Etrafında neler vardı? Peki ya ben Jo'nun yerinde olsam bulunduğum yeri nasıl anlatırdım? 

Fransa'nın İspanya sınırında insanlar nasıl ilişkiler kuruyordu? Neler yiyorlardı? Zamanlarını ne yaparak geçiriyorlardı? Çocuklar en çok ne oynamayı seviyordu? Köyün sokaklarını, meydanını, doğasını, insanlarını hayal etmeye koyuldum.

Bu yolculuk, beni Fransa'nın güneyine ışınladı ve kendimi, yazarla birlikte, İspanya sınırındaki o küçük köyde buldum. Ardından köyü, yazarla birlikte bulunduğum yerden, köyün içinden betimlemeye gayret ettim. Çeviri yaptığım süre boyunca, taş duvarlarla çevrili evler, köhne ve loş kilise, komşu kasabadan köye uzanan patika ve dağlardan İspanya'ya uzanan dolambaçlı yollar arasında gezinip durdum. Doğrusu bu deneyimi sadece kendi hayal gücüme değil Michael Morpurgo'nun muhteşem anlatı gücüne de borçluydum. Yazarın sihirli kalemi sayesinde Jo'yla kol kola, daha önce hiç görmediğim bir köyü keşfe çıkmıştım. Çeviri yaparken okurlara da aynı deneyimi sunabilmeyi amaçladım. Köyün havasını solusunlar, kışın bile insanın içini ısıtan güneş ışınlarını yüzlerinde hissetsinler, köyün çocuklarıyla dost olsunlar istedim. Güney Fransa'da, İspanya sınırına yakın o küçük köyde, savaş üzerine köy halkı ve köydeki askerlerle birlikte akıl yürütsünler, özgürlük ve dostluk gibi konularda düşünsünler istedim. Bu nedenle de atmosferi ve duyguları okurun kendi dilinde deneyimleyebilmesi için Türkçede sırıtmayacak, okuru metne yabancılaştırmayacak ve metnin güzelliğinin hakkını verecek bir çevirinin peşinden koştum.


* Anya'yı Beklerken / Yazan: Michael Morpurgo  / Türkçeleştiren: Damla Kellecioğlu / Tudem Yayınları / 2019  / 184 sayfa / Roman / 10 + 
 
 
Tudem Tatil Kitabım, çok yönlü içeriğiyle ilkokul öğrencileri için tatili eğlenceye dönüştürüyor.

Bilim ve teknolojiden yaratıcı yazmaya, sayıların dünyasından gezelim görelim sayfalarına, tatilde kendinizi geliştirmenizi sağlayacak her şey Tudem Tatil Kitabım'da!

Bilgi için tıklayın.
 
 

 ''Savaş hakkında anlatılacak ne kaldı? diyenlere iyi bir cevap...''
 

Metin Celâl, Asker Doğmayanlar'ı Hürriyet Kitap Sanat'ta değerlendirdi.

''Doris Lessing'in Odysseia'sı ve İç Cehennemde Yolculuk''

Serdar Yıldız, Cehenneme İniş Talimatnamesi'ni bilimkurgukulubu.com'da inceledi. 
 

• Aynur Kulak, Yok Şehir'i ajanliterer.kitap365.com'da değerlendirdi: ''Gözetim toplumuna karşı direniş''

 Elvin Vural, Yuvarlandığım MezarlarHürriyet Kitap Sanat'a yazdı: ''Bir çukur, sadece bir çukur mudur?''  


• Gökhan Yavuz Demir, Asker Doğmayanlarİyi Kitap'ta değerlendirdi: ''Kahramanın trajik sonu''

• Aslı Tohumcu, İkna Ulusu'nu ajanliterer.kitap365.com'da inceledi: ''İnsan olmanın anlamı''

• Aynur Kulak, Asker Doğmayanlargaiadergi.com'da yazdı: ''Bir vicdani ret hikâyesi''

• Gökçe Yavaş Önal, Desen Yayınları'ndan çıkan kitabı İçimdeki Buhranlar'ı, ajandakolik.com'dan Nilüfer Türkoğlu'na anlattı: ''Çizerken benim için 'Ne mızmız tip!' derler diye korktum!''


• Sanem Erdem, Sen de Gülümse'yi İyi Kitap'ta değerlendirdi: ''Haydi, kendi hikâyeni çiz!''

• Ferda İzbudak Akıncı, Kış Ülkesi Çocukları'nı edebiyathaber.net için Mehmet Özçataloğlu'na anlattı: ''Benim için yazmak, yeni hayatlar, yepyeni dünyalar kurmaktır.''


 Elif Şahin Hamidi, Zıpır Özgürlük Peşinde'yi İyi Kitap'ta inceledi: ''Boynundaki ipten başka
kaybedecek bir şeyi yok''
 
 

Grafik ekibimizden Nayime Serbest sizin için seçti:
 ​

​ROMANOVLAR'IN SON EVİ, John Boyne

''Eve mi gidiyoruz?'' diye sordu.
Ev. Bir tuhaf kelime daha. Neredeydi bu ev? Burada, Londra'da değildi. Paris'te de değildi.
Ev yüzlerce kilometre uzakta, asla dönemeyeceğimiz bir yerdeydi.


İnsan, içinde var olduğu evden, yaşadığı kültürden, kendini ait hissettiği coğrafyadan vazgeçebilirken nelerden vazgeçemiyor? Sahip olduğumuz kimliği ötekileştiren sınırlar bizim için nerede başlıyor?

Savaşın ortasında bir ülke, çöküşte olan üç asırlık hanedanlık ailesi ve güçlü bir aşk hikâyesi çerçevesinde özetleyebileceğim Romanovlar'ın Son Evi, iki farklı kısımla okuyucuya aktarılıyor. Yazar, bir yanda savaş karşısında hâkimiyetini kaybedip yok olma noktasına sürüklenen bir hanedanlığın tarihsel izlerini çarpıcı derinliğiyle yansıtırken diğer yanda kurguladığı güçlü ve büyüleyici aşk hikâyesiyle, karakterlerin sınırları aşan var olma mücadelesini, sarsıcı olay bütünlüğüyle okurun zihin ve duygu dünyasına aktarıyor.

Kitabın kapsadığı konu ve olayların etkileyici tarafı kadar yazarın anlatımda kullandığı kusursuz zaman geçişleri de okuyucuyu son sayfaya kadar dinamik tutuyor. 1915 yılında kaosun ortasında filizlenen bir aşka tanıklık ederken, bir anda 1980'lerde geçmişini unutamayan bir kadının, ömründeki dönüm noktalarına sürükleniyorsunuz. Başlangıcından son satırına kadar beni derinden etkileyen bu kusursuz eseri okumanızı öneriyorum.
 

* Romanovlar'ın Son Evi / Yazan: John Boyne / Türkçeleştiren: Özlem Yüksel / Delidolu Yayınları /
2019 / 466 sayfa / Roman / Yetişkin
Sosyal medya aracılığıyla okurlarımızdan gelen yüzlerce paylaşım arasından birini seçtik. @aynur.eldek'e bu güzel fotoğraf ve değerlendirme için teşekkür ediyoruz. 

Bir sonraki bültenimizde hangi takipçimiz yer alacak, biz de merakla bekliyoruz.  
 
 
Oyun oynamaktan sıkıldığımı fark ettiğimde, altı yaşındaydım. Kitaplıktan hayvanlar ansiklopedisini aldım ve sayfalardaki başlıkları defterime geçirmeye koyuldum. Evet, kendimi bildim bileli hep defterlerim vardı. Zaman zaman dünyaya, görünmez bir defterle geldiğimi hayal ederim. (Görünür olsaydı, aile hikâyelerinde ya da en azından 1978 yılının ocak ayındaki birkaç gazetede bundan bahsedilirdi diye düşünüyorum.)

Henüz okuma yazma bilmediğimden, ansiklopedinin başlıkları benim için yan yana gelmiş garip şekillerden ibaretti. O şekilleri defterime kopyalamanın, bir topu havaya atmaktan veya pelüş bir ayıya şapka giydirmekten daha eğlenceli olduğunu düşünmem, neyse ki aile içinde garipsenmedi. Omzumun üzerinden bakıp ''Hanzade… gerçekten… yani… Niçin?'' diye soran tek kişi, muhtemelen pelüş ayıydı ve ben defterime büyük bir dikkatle ''GeЯgedan'' yazmaya çalıştığım için onu duyamayacak kadar meşguldüm.

Tek kanallı televizyonda, yetişkinlere okuma yazma öğretilen bir programın yayınlanmaya başlaması, o dönemde benden başka kaç seyircinin ilgisini çekmiştir bilmiyorum. (Evet, tek kanallı televizyon... Hayır, sokakta dinozorlar gezmiyordu. Ki geziyor olsalardı, bunu izlemekten büyük keyif alırdım.) Programdaki yetişkinler gerçekten okuma yazma bilmiyor muydu yoksa hepsi tiyatrocuydu da, bu bir tür dizi film miydi hatırlamıyorum. Ama henüz okula gitmeyen bir çocuk olarak, kısa süre içinde okumaya ve yazmaya başladığımda, hayatım tamamen değişti. (Yani evet... Okuma yazmayı, televizyondaki bir öğretmenden öğrendim. Size buradan teşekkürlerimi gönderiyorum, Televizyondaki Öğretmen!)​... Devamı için tıklayın.

 

Hanzade Servi                                                                                                                      
 
 
 
 
 
 
Babayla birlikte okunan kitabın tadı bir başkadır...

Yaşı kaç olursa olsun, insan babasının yanında kendini hep çocuk hisseder. Ve bir çocuk için babasının şefkat dolu sesinden öykü dinlemek kadar ''sihirli'' bir şey yoktur.
 
Hazır ''Babalar Günü'' yaklaşmışken, hele bir de ona şu sıralar doya doya sarılamazken, gelin babamızla yeni anılar biriktirelim. Kitaplığımızdan seçeceğimiz bir kitapla çocukluğumuza geri dönelim. Kâh gülelim, kâh hüzünlenelim; ama en çok da yaşadığımız ânı ölümsüzleştirelim.

Sevginin sınır tanımazlığını, uslu çocuk olmayı ve hatta bir gecede sınıfın en çalışkan öğrencisine dönüşmenin yollarını onunla yeni baştan keşfedelim. Yerimizde duramayıp, uzaylılar ve korsanlarla dolu süt peşinde bir maceranın içine sürüklenelim. Yeri gelsin rolleri değişelim. O çocuğumuz olsun, biz de küçük babası. Ona geceleri erken uyumanın ve akıllı uslu davranmanın öneminden bahsedelim. Zamana karşı yarışıp her gün yeni bir serüvene balıklama dalmanın mutluluğunu hissedelim. Kitapların serin gölgesinde gülelim, eğlenelim, sevelim, sevilelim. Ve birbirimizle kucaklaşamadığımız bu zor zamanlara rastlayan böylesine anlamlı bir günü, daha önce hiç kutlamadığımız kadar dolu dolu geçirelim.
 
Babalarınızla birlikte okuyabileceğiniz kitap önerilerimiz için tıklayın.
Uçanbalık Yayın Kataloğu 2020-2021 çıktı!

Tudem Yayın Grubu, Uçanbalık markası ile 2-7 yaş arası çocukları iyi edebiyat ve nitelikli eğitim kitapları ile buluşturmaya devam ediyor. Uçanbalık Yayın Kataloğu 2020-2021, Uçanbalık Kültür ve Uçanbalık Eğitim olmak üzere iki ayrı bölümden oluşuyor.

Uçanbalık Eğitim, bu yılı ses getirecek yepyeni bir eğitim setiyle karşılıyor. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiği bir araya getiren STEM felsefesini sanatın tasarım ve keşif gücüyle zenginleştiren STEMA Erken Öğrenme Seti, fark yaratan içeriğiyle çocukları erken yaşta 21. yüzyıl becerileriyle donatıyor.

Uçanbalık 36+ Erken Öğrenme Seti ve Uçanbalık 48+ Erken Öğrenme Seti bu yıl yenilenen içerikleri, ebatları ve tasarımlarıyla koleksiyondaki yerlerini alıyor. Uçanbalık 60+ Erken Öğrenme Seti ise 60 ay ve üzeri çocukları incelemeye, düşünmeye ve yapmaya yönlendiriyor.

Uçanbalık Kültür ise yine masaldan öyküye, tiyatrodan şiire uzanan geniş yelpazedeki kitapları ile çocukların okuma ve keşfetme serüvenine eşlik etmeyi sürdürüyor. Uslu Çocuk, ''mutlu aile'' ve ''iyi evlat'' kavramlarını odağına alarak, ebeveyn tutumlarının çocukların davranış yönetimindeki rolü üzerine düşündürüyor. Usta yazar Cary Fagan'ın umut dolu bir yol hikâyesi olan Küçük Mavi Sandalye ve çocuklara kitapların dostane özelliklerini aşılayan Ben Bir Kitapsavarım koleksiyona eklenen diğer dikkat çekici kitaplardan. Kısa öykü türünden tanıdığımız Elif Yonat Toğay, Dodi Dişdostu ile doğadaki canlıların birbirleriyle olan işbirliğine vurgu yapıyor. Tembel Fare Tini tembelliğine Futbolcu ile devam ederken, Mustafa Kemal Yılmaz da Primatlar Banyo Sırasında kitabı ile Uçanbalık ailesine katılıyor.

Uçanbalık'a ait 200'den fazla eserin yer aldığı bu katalogda her kitabın ve serinin özeti, erken öğrenme programına uygun kavramlar, temalar ve kitapların hitap ettiği yaş gruplarına ayrıntılarıyla yer veriliyor. Ayrıca Uçanbalık Okul Etkinlikleri ve Okul Öncesi İlk Yıllar Programı (PYP) ile ilişkilendirilen Uçanbalık kitap listesi, kataloğu ayrıcalıklı kılan özellikler arasında bulunuyor.

Uçanbalık'ın tüm yayınlarının toplu olarak incelenebileceği bu katalog; eğitim materyali ve etkinlik seçiminde hem öğretmenlere hem de ebeveynlere yol gösteriyor. 


Kataloğumuzu incelemek için tıklayın
74 gün sonra ofise dönüş zamanı...

Çalışanlarının sağlığını her zaman birinci öncelik olarak gören Tudem Yayın Grubu, normalleşme planı kapsamında atılan adımlara uyarak, 1 Haziran pazartesi günü İzmir Alsancak'ta yer alan merkez ofisinin kapılarını yeniden açtı.
 
18 Mart tarihinde, dünyayı etkisi altına alan salgın tehdidini öngörerek merkez ofisini geçici bir süreliğine kapatan ve evden çalışma sistemine geçen Tudem Yayın Grubu, bu süre zarfında, 110 kişilik geniş ekibini her türlü endişe ve tehlikeden uzakta tutmayı başararak, çalışmanın, üretmenin ve yeni bir iş modeli deneyimlemenin mutluluğunu paylaştı.
 
Yeni normale uyum sürecinde, pazartesi-salı 1. grup ve perşembe-cuma 2. grup olmak üzere ikişer günlük ofis çalışma düzenine geçen Tudem Yayın Grubu ekibi, Haziran ayı süresince haftanın iki günü ofisten, geriye kalan üç gün ise geçtiğimiz aylarda olduğu gibi yine evden çalışmayı sürdürecek. Çarşamba günleri ofis tamamen kapalı olacak, temizlenip dezenfekte edilecek.  

Henüz bütünüyle sonlanmayan salgına karşı çok daha güvenli ve keyifli bir ofis ortamı yaratmak için ihtiyaç duyulan tüm önlem ve tedbirleri sağlayan Tudem Yayın Grubu, ofis içi hijyen, temizlik ve düzenli sterilizasyon çalışmalarından; çalışanların sigara ve öğle yemeği molalarına kadar her ayrıntıyı titizlikle yönetiyor ve ekibinin sosyal mesafe kurallarına uyarak, huzurla ve mutlulukla çalışması için gereken bütün altyapıyı sunmaya gayret gösteriyor. Çünkü önce sağlık...
Tatilde kitap okumak gibisi yok!

Bizler için yaz tatili demek, daha çok kitap okumak demek. Hele ki sosyal mesafeli tatilde, emin olun kitaplar en büyük arkadaşınız, yoldaşınız olacak. 

Yaz boyunca, evde, bahçede, parkta, kumsalda, sokaklarda ve hatta bir zürafanın sırtında (!) herkes kitap okusun, tatillerini kitaplarla renklendirsin istiyoruz.

Siz siz olun, tatil bavulunuzu hazırlamadan önce mutlaka İstanbul Beşiktaş ve Kadıköy, Ankara Kızılay ve İzmir Alsancak'taki Tudem kitabevlerine uğrayın.

Hem çocuklar, hem gençler hem de yetişkinler için yayına hazırladığımız yüzlerce kitabın arasında elbet ilginizi çekecek birkaç başlık çıkacaktır. Yaz boyunca Tudem kitabevlerinde buluşmak dileğiyle...

#TatildeKitapOkumakGibisiYok
Kitapların birleştirici gücüyle yeniden bir aradayız!

Salgın nedeniyle evlerimize çekildiğimiz günlerde sizlerden ayrı kalmak bizim için zor olsa da, buluşma zamanı nihayet geldi.
 
Normalleşme planı kapsamında değerli çalışanlarımız ve siz sevgili kitap dostlarımız için gereken tüm hijyen ve sosyal mesafe tedbirlerini alarak, 20 Mart tarihinde geçici bir süreliğine kapatmak durumunda kaldığımız Tudem Kitabevlerini yeniden açmanın mutluluğunu paylaşıyoruz.  

Güvenle ve keyifle hayatımıza devam edebilmek için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var. Tudem Kitabevleri olarak sizleri yeniden ''iyi kitap''larla buluşturabilmek için her daim kurallara uymaya ve var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
 
Sizin sağlığınız, bizim sağlığımız!
Basit önlem ve kurallara uyarak kitabevlerimizde gönül rahatlığıyla alışveriş yapabilirsiniz.  

Tedbir amacıyla tüm çalışma arkadaşlarımızın ve ziyaretçilerimizin maske takma zorunluluğu bulunduğu kitabevlerimize, sosyal mesafelendirme kuralları gereğince aynı anda en fazla iki müşteri kabul edilmektedir.  

Tüm kitabevlerimizde, çalışma takvimlerine göre, açılıştan önce ve kapanıştan sonra olmak üzere gerekli hijyen önlemleri uyarınca düzenli olarak dezenfeksiyon çalışması yapılmaktadır.

Özlediğiniz kitap kokusunu yeniden içinize çekebileceğiniz keyifli bir alışveriş için tüm dostlarımızı kitabevlerimize bekliyoruz...
 
 
HAZİRAN 2020 - TUDEM KİTABEVLERİ ÇALIŞMA TAKVİMİ

İstanbul -
Tudem Beşiktaş Kitabevi: Pazartesi-Cuma, haftanın 5 günü / 10.00-18.00
İzmir -
Tudem Alsancak Kitabevi: Pazartesi-Cuma, haftanın 5 günü / 10.00-18.00
İstanbul -
Tudem Kadıköy Kitabevi: Pazartesi-Çarşamba-Cuma, haftanın 3 günü / 10.00-18.00
Ankara -
Tudem Kızılay Kitabevi: Pazartesi-Çarşamba-Cuma, haftanın 3 günü / 10.00-18.30
Bu indirim kaçmaz!

Yaz tatili kapıda.
Tatil kitapsız geçmez diyenlere müjdemiz var!

İnternet kitabevimiz shop.tudem.com'da Haziran ayı boyunca tüm kitaplarımız
% 30 indirimde!
​Üstelik 75 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!

Bu büyük fırsatı sakın kaçırmayın, tatil boyunca evde kitapsız kalmayın...

Unutmayın, #TatildeKitapOkumak
GibisiYok
Tatilde okuyorum!

Okulların kapanmasına sayılı günler kala, pek çok öğrenci yaz okuması listelerini hazırladı bile. Kimileri öğretmenlerinin önerdiği, kimileriyse arkadaşlarının mutlaka oku dediği kitapların tadını çıkaracak tatil boyunca. Peki ya henüz karar vermeyenler? Yaz tatili kitapsız geçer mi hiç? Hayalden kaleler kurmadan, İkiz Gezginler'le İstanbul'da Bodrum'a keşiflerle dolu bir yolculuğa çıkmadan, dünyanın en komik adamı Mort Ziff ile tanışmadan ya da neşe dolu bir yaz kampının tadını çıkarmadan geçer mi şu uzun tatil günleri?

Bu yaz, tatil planlarımız her ne kadar sosyal mesafe engeline takılacak gibi görünse de, hayallerimiz her zamanki gibi yine sınır tanımayacak! Gelin tatilde de kitapların serin gölgesine sığınalım ve edebiyatın dinginleştirici etkisi ile doyasıya bir yaz yaşayalım.

Hafızlarınızda yer eden o unutulmaz yaz tatillerinizi anımsatacak; macera, heyecan ve eğlence dolu muhteşem yaz kitapları seçkimize göz atmak için tıklayın.   

#TatildeOkuyorum

 
Yaz tatilinizi İkiz Gezginler'in serüvenleri ile renklendirmeye hazır mısınız? 

Sarı sıcaklar kapıda. Peki bu yaz, tatilinizi, İkiz Gezginlerimiz Peri ve Ege ile birlikte Güneş'in sarayında geçirmek ister misiniz? Eğer bu göz kamaştırıcı önerimizi biraz fazla ''sıcak'' bulduysanız; İstanbul'dan Bodrum'a uzanarak, efsanelerin izinde keyifli bir yolculuğa çıkmaya ya da binlerce yıla tanıklık etmiş Antik Troya kentini keşfe dalmaya ne dersiniz? Üstelik, salgın önlemleri gereğince yaz tatilini İstanbul'da geçirecek olanları da unutmuyor sevgili ikizlerimiz. İstanbul ile yakın il-ilçelerinde ikamet eden veya ziyaret sebebiyle bir süreliğine bu kentte bulunan okurlarını, yedi tepenin gölgesinde çıkacakları harikalarla dolu bir İstanbul gezisine davet ediyor. 
 
Efsaneler dünyasının kralı Zeus, Güneş'e neden öfkelendi?
İstanbul'un hangi semti bir zamanlar ''Körler Ülkesi'' olarak anılırdı?
Akha'lılar Troya'yı ele geçirebilmek için nasıl bir oyun oynadılar?
Kral Midas'ın eşek kulaklarının sırrı ne?

Efsaneler canlanıyor, çocuklar İkiz Gezginlerin izinde olağanüstü maceralar yaşıyor. Peri ve Ege ile birlikte kültürel mirasımızı keşfetmeye koyulan okurlar, Antik çağdan günümüze uzanan, yanıtı pek dillendirilmeyen gizemli soruların yanıtlarını öğreniyor...
 
Arkeolog yazar Betül Avunç'un Anadolu'nun tarihsel mirasını gelecek kuşaklara tanıtmak, çocuklara arkeolojiyi ve mitolojiyi sevdirmek amacıyla kaleme aldığı dört kitaplık ''İkiz Gezginler'' serisi her yaştan okurun ilgisini çekecek güçlü kurgusuyla hayalin gerçekle buluştuğu renkli bir okuma deneyimi vadediyor.
 
''İkiz Gezginler'' serisini incelemek için
tıklayın.

Diskdünya, topyekûn savaşın eşiğinde!

Sör Terry Pratchett'ın benzersiz yaratımı ''Diskdünya'' serisinin yirmi birinci kitabı Savaş Naraları, içinde bulunduğumuz şu tuhaf günlerden ilham alırcasına, ''düşman ilan edilen'' zararsız halkların feryadına kulak kabartıyor.

Doksanlı yıllardaki ''Kardak Krizi''ni anımsatan, önemsiz bir adanın yüzeye çıkmasıyla başlayan bu politik macera, Ankh-Morpork Bekçi Teşkilatı'nın ve elbette Sam Vimes'ın derin, felsefi ve adalet dolu serüvenine, ta Klatch kıtasına uzanıyor!

 
Kendi çizgi romanınızı yaratmaya ne dersiniz?

Kardeşim ve BenHayaletler ve Gülümse gibi bol ödüllü kitaplarından tanıdığımız Amerikalı çizgi roman sanatçısı Raina Telgemeier, yaz tatilinde herkesi kendi çizgi roman serüvenini yaşamaya çağırıyor.

Sanatçının, ''Bir çizgi roman yaratmak için neler gerekir?'' sorusundan yola çıkarak hazırladığı Sen de Gülümse, kendi hikâyesini kâğıda dökmek isteyenlere yol gösterecek çeşitli ipuçları, küçük hileler ve ilham verici tüyolarla dolu, rengârenk bir kılavuz kitap olma özelliği taşıyor.

Çizgi roman yaratma sürecini, beş ayrı bölümde, kendi kitapları üzerinden etkileşimli bir anlatımla açıklayan Raina Telgemeier, bu kez gülümsetme işini okurlarına bırakıyor ve onları hayal güçlerini konuşturmaya davet ediyor.    

Tatil uzun, yaratıcılığınızın sınırı yok! Bu kitabı okumayı bitirip, kalemi kâğıdı elinize aldığınızda kitap amacına ulaşmış demektir. Bırakın artık başkalarını okuyarak gülmeyi. Bu yaz GÜLÜMSETME sırası sizde!.. 


Raina Telgemeier'ın kitaplarını incelemek için
tıklayın

 
Düşünen, tasarlayan, sorgulayan ve üreten çocuklar için 
  
Erken öğrenme dönemindeki çocukları okula ve hayata hazırlayan Uçanbalık Eğitim, bu yılı ses getirecek yepyeni bir eğitim setiyle karşılıyor.

Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiği bir araya getiren STEM felsefesini sanatın tasarım ve keşif gücüyle zenginleştiren STEMA Erken Öğrenme Seti, fark yaratan içeriğiyle çocukları erken yaşta yirmi birinci yüzyıl becerileriyle donatıyor.

8 fasikül, 7 eğitim kitabı, 2 kültür kitabı ve 4 diğer eğitim materyali olmak üzere toplam 21 parçadan oluşan set, çocuklara daha rahat çalışma alanı sunan 23,5x33 cm ebadındaki ferah sayfalarıyla dikkat çekiyor. Setteki ''tasarım'', ''inceleme-araştırma'' ve ''robotik kodlama'' gibi çalışmalar sayesinde çocuklar uygulayarak öğreniyor; düşünüyor, tasarlıyor, sorguluyor ve üretiyor.

 
Miniklere kitap sevgisi aşılamanın yolları...

Kitap okumanın faydaları saymakla bitmez. Kitaplar genel kültürünüzü artırır, yaratıcı düşünme becerilerinizi geliştirir, dünyaya bakış açılarınızı değiştirir... Kitaplar en iyi dostunuzdur. Peki ya çocuklarınızın? En değerli varlıklarınızın? Kitap okumanın yaşı yoktur. Her yaşa uygun bir kitap vardır; yeter ki siz doğru zamanda, doğru kitabı bulun ve çocuğunuzla buluşturun…
 
Erken öğrenme çağındaki çocukları kitaplarla tanıştırmak, miniklerin gerek hayal dünyalarını zenginleştirmesinde, gerekse ileride kitap okuma alışkanlığı edinmesinde büyük rol oyunuyor. Ebeveynler, resimli kitaplar aracılığıyla çocuklarına kitap sevgisi aşılarken; kitaplar, miniklerin görsel algı gelişimine katkıda bulunuyor, sözcük dağarcığını çeşitlendiriyor ve dinleme yetilerini geliştiriyor.

Ebeveyn okursa çocuk da okur! Pek çok uzman, çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmada büyüklerin rol model olduğu görüşünü paylaşıyor. Eğer ebeveynler kitap okumayı seviyor ve buna özel olarak vakit ayırıyor ise çocuklar da bunun doğal bir ihtiyaç olduğunu fark ediyor ve taklit etme yoluna gidiyor.

İşte tam da bu noktada, Uçanbalık'ın ''kitap'' temalı resimli öyküleri, bilinçli ebeveynlerin bu anlamlı arayışlarına çare oluyor. Her biri usta yazarların elinden çıkan, kimileri uluslararası başarılara imza atmış renkli kitap seçkisi ile minikleri erken yaşta sözcüklerin sihirli dünyası ile buluşturan Uçanbalık Yayınları, küçük çocukları kitaplara yaklaştırıyor, onları okumaya heveslendiriyor.

Miniklere kitap sevgisi aşılayan kitap seçkimiz için tıklayın.

 
Tudem Tatil Kitabım'la tatilde kendini geliştir
  
Tudem Eğitim'in, anasınıfından 1. sınıfa geçen çocuklar ve ilkokul öğrencileri için hazırladığı Tatil Kitabım, çok yönlü içeriğiyle tatili eğlenceye dönüştürüyor.

Anasınıfı Tatil Kitabım, erken dönemde öğrenilen kavram ve bilgileri tekrar etme olanağı sunuyor. Kitap, içerdiği keyifli ve eğlenceli aktiviteler, dil becerilerini geliştiren çalışmalar, odaklanmayı kolaylaştıran bölümler, bağlantılarla zenginleşen etkinlikler ve merak uyandırıcı faaliyetlerle yaz tatili boyunca çocukları eğlendirirken 1. sınıfa hazırlıyor.

1. 2. 3. ve 4. sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanan Tudem Tatil Kitabım ise bilim ve teknolojiden yaratıcı yazmaya, sayıların dünyasından gezelim görelim sayfalarına kadar sunduğu zengin içerikle dikkat çekiyor.

Kitaplarda öğretim programlarına uygun olarak hazırlanmış tekrar testleri, İngilizce gelişimine yönelik yardımcı sayfalar, keyifle okunan öyküler, eğlenceli oyunlar, alıştırmalar ve bulmacalar bulunuyor.

Tudem Tatil Kitabım'la eğlen, öğren, keşfet; tatilde kendini geliştir!
İyi Kitap'ın 125. sayısı yayında!

Her daim ''iyi kitap''ların izini süren İyi Kitap'ın haziran sayısı, geçtiğimiz iki ayda olduğu gibi, küresel salgın nedeniyle yine elektronik ortamda okurlarıyla buluşuyor.
Yine birbirinden güzel kitaplar ve inceleme yazılarıyla dolu olan İyi Kitap'ın 125. sayısı, büyük yankı uyandıracak kapsamlı bir dosya konusuyla dikkat çekiyor. 

İlgiyle okunacak dosyanın başlığı, çocuk ve gençlik yayıncılığını hedef alan sansür uygulamaları, ana akım medyanın da körüklediği eleştiri sınırlarını aşan sosyal medya tepkileri ve bunların üzerine inşa edilen denetim talepleri. 
 
Tudem Yayın Grubu bünyesinde çıkarılan ve ücretsiz olan İyi Kitap
www.iyikitap.net, Issuu ve Magzter üzerinden de okuyabilir, dilerseniz bilgisayarınıza indirebilirsiniz. İyi Kitap'la ilgili güncel bilgilerden haberdar olmak için derginin sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.
 
 
Copyright © 2020, Tudem Yayın Grubu, tüm hakları saklıdır.
Bu e-posta, Tudem Yayın Grubu iletişim listesine kayıtlı olduğunuz için gönderilmiştir. 
 
TUDEM YAYIN GRUBU
1476/1 Sokak No:10/51 35220 Alsancak, Konak / İzmir
Tel: 0(232) 463 46 40 Faks: 0(232) 464 11 73
www.tudem.com 
 
İş bu bilgilendirme e-postalarımız 6698 sayılı kanun kapsamında ilgili maddelere uygun olarak yapılmaktadır. 6698 sayılı KVKK Kanunu kapsamında Kişisel Veriler ile İlgili Aydınlatma metnimize www.tudem.com/KVKK adresinden ulaşabilirsiniz.