Karikatür: Hicabi Demirci

Çok üzgünüz.

Deprem felaketi hepimizi derin yasa boğdu. Maalesef bölge bayilerimizden, ailelerinden, çalışma arkadaşlarımızın ailelerinden yaşamını yitirenler oldu. Kalbimiz hâlen deprem bölgesinde atıyor.

Bu zor günleri dayanışmanın gücüyle aşmak umuduyla, hem yayınevi hem de çalışma arkadaşlarımız olarak Ahbap, İBB AKOM, AFAD, İzmir Büyükşehir Belediyesi Umut Hareketi başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları aracılığı ve kamu kurumları koordinasyonunda, ayni ve nakdi yardımlarla depremzedelere destek olmaya çalıştık. Barınma sorununa odaklandık. Bununla birlikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, Millî Eğitim Bakanlığı İl ve İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile deprem bölgesindeki öğrencilere toplu kitap gönderiminde bulunduk. Yaralarımızı sarmak, acılarımızı hafifletmek için tüm imkânlarımızı seferber ederek başlattığımız çalışmaları ara vermeden sürdüreceğiz.

Depremde yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımıza, kitabevi emekçilerine, bayilerimize ve ailelerine Allah'tan rahmet, kalanlara ise sabır ve kuvvet diliyoruz.

Bu zor günleri dayanışma ile aşacağız.

21. Tudem Edebiyat Ödülleri için başvurular açıldı!

2003'ten bu yana çocuk ve gençlik edebiyatımıza çağdaş ve özgün eserler kazandırmak amacıyla düzenlenen Tudem Edebiyat Ödülleri, 21. yılında çocuk edebiyatı alanında ve mizah romanı dalında verilecek.

Türkçe çocuk ve gençlik edebiyatındaki yazınsal üretimi artırmak ve bu alanda emek verenleri yüreklendirmek hedefiyle gerçekleştirilen yarışma, yazdıklarını yayımlatma imkânı arayanlar için de büyük fırsat sunuyor.

21. Tudem Edebiyat Ödülleri'nin seçici kurulu; mizah kültürümüzün gelişmesine önemli katkıları bulunan ve esin verici çalışmalarıyla senaryodan karikatüre, gülmece öyküden tiyatro oyununa mizahın sınırlarını genişleten usta isimleri bir araya getiriyor: 2023 jürimizde Aytül Akal, Gökçe Yavaş Önal, Itır Arda, Pelin Güneş ve Toprak Işık yer alıyor.

Son katılım tarihi 1 Kasım 2023 olan 21. Tudem Edebiyat Ödülleri'nde dereceye girenlerin Mart 2024'te duyurulması planlanıyor.

Yarışmada birinciye 20.000 TL, ikinciye 15.000 TL, üçüncüye 10.000 TL para ödülünün yanı sıra, İzmirli heykeltıraş Ozan Ünal tarafından tasarlanan ödül heykelleri verilecek.

Tudem Yayın Grubu'nun köklü yayıncılık birikiminin en değerli meyvelerinden biri olan Tudem Edebiyat Ödülleri, tarafsız duruşu ve nitelikli eserleri ön plana çıkaran yapısıyla, edebiyat dünyasının önemli referanslarından biri.

21 yıllık serüveninde resimli kitaptan şiire, tiyatro oyunundan kısa öyküye uzanarak, çocuk ve gençlik edebiyatımızda eksikliği hissedilen edebî türlere eğilmeyi kendine ilke edinen Tudem Edebiyat Ödülleri, gelecek yıllardaki yarışmalarda da yeni keşiflerde bulunmayı sürdürecek.

Şartname için tıklayın.

PYP İlk Yıllar Programı Kitap Listemiz güncellendi.

Uluslararası Bakalorya (IB) Programı'nı uygulayan okullar ile yürüttüğümüz işbirliğini, en güncel uygulamaları takip eden yayıncılık anlayışımız ile destekliyoruz.

Bu doğrultuda, ilgili okullar için kaynak niteliği taşıyan PYP İlk Yıllar Programı Kitap Listemizi güncelledik.

Kitap listemiz; bilgi alanları, sorgulama temaları, kavramlar, beceriler ve tutumlar ile kurulan ilişkilendirmeler sayesinde eğitimcilerin öğrencileri için en doğru seçimleri yapmasını kolaylaştırıyor.

Bilgi Alanları ile İlişkilendirilmiş Tudem Yayın Grubu Kitap Listesi'ni incelemek ve PDF formatında indirmek için tıklayın.

Hanzade Servi, eski dostumuz Yo-Yo'nun muhteşem geri dönüşü hakkında konuştu:

Yo-Yo'yu yıllar önce ilk yazdığımda, benim için sadece bir kitaptı. Çok komik olmasını istemiştim. Ve sonuna büyük bir hüzünlü sürpriz ekledim. Yetişkinlere saçmalama özgürlüğünü geri veren bir mesajı vardı kitabın. Bunun öneminin farkındaydım ama benim hayatım üzerinde bir etkisinin olabileceği aklımın ucuna bile gelmemişti. Hâlâ sahne korkusu yüzünden etkinliklere katılmayarak, evde yalnızken bile saçmalamaktan utanarak yaşıyordum.

Derken bir gün, aniden sahne korkum geçti. Bambaşka bir enerjiyle, mesleğimin açtığı kapılardan içeri girdim. Bunun nasıl olduğunun farkında değildim. Tek bildiğim, beşinci kitabımdan sonra olduğuydu. Nihayet bir gün, beni korkularımdan arındırıp sahneye iten gücün Yo-Yo'nun hayat felsefesi olduğunu anladım. İşte o gün, Yo-Yo benim süper kahramanıma dönüştü. O sadece bir kitap değildi. Hayata bakış açısıydı.

Bunu fark ettikten sonra da Yo-Yo'nun ikincisini yazmak gibi bir planım yoktu. Zaten ilk kitabın finali, ikincisinin gelebileceğine dair hiçbir ipucu vermiyordu. Ama bir anda, aklımda Yo-Yo'nun ikincisine dair sahneler belirmeye başladı. İlk önce aldırmadım. Sonra sahneler arttı, kurgu ilerledi. Artık kayıtsız kalamayacağımı anladığım noktada, elime kalemi aldım. Ve hikâye su gibi akıp gitti.

İlk Yo-Yo'yu, mucizesinin farkında olmadan; ikinci Yo-Yo'yu her şeyi bilerek yazdım. İkinci kitap, tabii ki ilk kitabın sonunda öğrendiğimiz sırrın üzerine kurulu. Özlediğimiz tüm karakterler, kendi maceralarıyla yine bizimle. Yeni karakterler de hikâyeye katıldı. İkinci kitabın fantastik yönü daha fazla. Bu yönden okurları büyük sürprizler ve büyüleyici sahneler bekliyor. İlk kitapta bir türlü kim olduğunu öğrenemediğimiz 'karnı aç Saffet'in de sırrı ortaya çıkıyor.

Yine çok komik, yine çok duygusal... Heyecan dolu, fantastik bir maceranın içindeyiz.
'Yo-Yo'severlerin kalplerini sarıp sarmalayacak bir devam kitabı olduğunu söyleyebilirim. Bunun için ölçütüm, yazarken hissettiğim duygular. Ben çok etkilendim, çok güldüm, çok hüzünlendim, çok heyecanlandım. Yo-Yo'yu çok özlemişim. Ona tekrar kavuşmak, sonunda yine ayrılık olsa da çok iyi geldi.

Yo-Yo serisi için tıklayın.

Angoulême Çizgi Roman Festivali'nin ardından...

Tudem Yayın Grubu olarak, 50. yılını kutlayan Uluslararası Angoulême Çizgi Roman Festivali'ne VIP yayıncı kategorisinde özel bir stantla katılmanın heyecanını yaşadık.

Bu bağlamda, Delidolu/Desen markalarımızın Yayın Yönetmeni
Ayşegül Utku Günaydın'dan festival izlenimlerini aldık:

Bu sene festival, profesyonel yayıncıların bire bir görüşmelerini rahatlatmak amacıyla halka açılmadan bir gün önce 25 Ocak'ta başladı.

Festival boyunca yaklaşık 30 yayıncı ve ajansla görüşme fırsatı bulduk. Angoulême Festivali organizasyon ekibi, 8 ülkeden 10 yayıncıyı Cognac'taki bir otelde ağırladı. İlk gün davetli yayıncılar ve film yapımcıları ile katıldığımız yemekte sektör üzerine sohbet etme imkânı bulduk. Dört gün boyunca yayıncı dostları yüz yüze görmenin, sohbet edip çizgi romanlara dokunmanın keyfini çıkardık.

Angoulême Çizgi Roman Festivali, salt bir kitap fuarı değil, konferansları sergileri ve tüm şehre yayılmış etkinlikleriyle çizgi romanı odağına alan, Avrupa'nın en büyük organizasyonlarından biri. Dolayısıyla bu festival, Desen markasıyla çizgi roman ve resimli kitaplar yayımlayan Tudem Yayın Grubu için büyük bir heyecan yaratıyor. Özellikle de son 10 yıldır çizgi romanın 9. sanat olarak anlatım biçimlerinin olanaklarını ve sınırlarını zorladığını söylemek mümkün. Tüm dünyada bağımsız yayıncıların da artmasıyla ilham verici kitapların çoğaldığını görmek bizleri hem mutlu ediyor hem de daha fazla araştırmaya ve keşfe teşvik ediyor.

Festivalde ayrıca Fabien Toulmé ve Michél Standjofski gibi kitaplarını yayımladığımız çizerlerimizi görme ve sohbet etme imkânı yakaladık. Tüm şehre yayılan festivalde alternatif ve bağımsız yayıncıların çalışmalarını görmek de heyecan vericiydi. Festival boyunca, ekonomik kriz döneminde çizgi roman yayıncılığından bu yıl çizgi roman kitaplarındaki trendlere kadar pek çok konuda konferans gerçekleşti.

Okur kitlesiyle eşsiz bir samimi ilişki kuran, Türkiye'de okuma kültürünün yaygınlaştırılmasına genç okurlar açısından da büyük katkı sunabilecek bir potansiyele sahip olan bu türün Türkiye'de daha fazla talep görmesini ve okunmasını umuyoruz.

Bologna Çocuk Kitapları Fuarı'ndayız!

6 Mart günü kapılarını yeniden açan Bologna Çocuk Kitapları Fuarı, bu yıl 60. yıldönümünü kutluyor.

Tudem Yayın Grubu yöneticileri ve editör ekibi olarak, 9 Mart tarihine kadar dünyanın farklı ülkelerinden yayıncı, yazar, çizer ve telif ajanslarıyla bir araya gelip yayıncılık dünyasındaki en yeni gelişmeleri yerinde takip etmeyi hedefliyoruz.

Bu büyük kitap buluşmasına 13. kez katılıyor olmanın verdiği heyecanla, Türkçe çocuk edebiyatını yurtdışında başarıyla temsil etmenin mutluluğunu paylaşıyoruz.

Fuar izlenimlerimizi Nisan bültenimizde okuyabilirsiniz.

Gece Parlayan İspanyolcada!

Tuba Kumaş'ın sözcükleri ve Ahmet Uzun'un çizgileriyle karanlığı aydınlığa kavuşturan Gece Parlayan, Meksika'nın önde gelen yayıncılarından Editorial Trillas tarafından Luz de Luna adıyla yayımlandı.

2019 Tudem Edebiyat Ödülleri'nde üçüncülüğe değer görülen kitap, Ay kadar parlak ve görkemli bir büyüme hikâyesi anlatıyor.

Gece Parlayan, geçtiğimiz aylarda Birleşik Arap Emirlikleri'nde de yayımlanmış ve okurlardan büyük övgü toplamıştı.

Bir Matematik Hikâyesi, Koreli çocuklarla buluştu!

Sümeyra Güzel'in yazıp Gökçe Yavaş Önal'ın resimlediği Bir Matematik Hikâyesi, Çin'in ardından şimdi de Kore'de yayımlandı.

Matematiğe karşı beslenen önyargıları yıkmak ve çocukları sayıların dünyasına yaklaştırmak hedefiyle hazırlanan kitabın Korece yayın hakları 찰리북 - Charlie Book tarafından satın alınmıştı.

Mizahtan beslenen eğlenceli üslubuyla, hem güldüren hem de düşündüren Bir Matematik Hikâyesi ilerleyen aylarda Arapçada da kendine yer bulacak.

Dodi Dişdostu ve Misi Misgibi çok yakında Arapçada!

Elif Yonat Toğay'ın kaleme aldığı Dodi Dişdostu ve Misi Misgibi'nin Arapça edisyonları yayıma hazırlanıyor.

Sözcük seçimi ve ahenkli anlatımıyla çocukların dil gelişimine katkıda bulunan kitapların Arapça yayın hakları, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Zayed Bookshop tarafından satın alındı.

Dodi Dişdostu, doğadaki hayvan ve bitkilerin birbirleriyle olan ilişkisi üzerinden ağız bakımı ve diş fırçalamanın gerekliliği hakkında değerli paylaşımlarda bulunurken; Misi Misgibi ise temizlik tutkusu yüzünden market raflarına sığamayıp, kişisel hijyenin ve bakımın önemini anlatmak için dere tepe yollara düşen mis kokulu bir sabunla buluşturuyor minikleri.

ŞUBAT ayında tekrar baskısı yapılan kitaplarımızı
incelemek için tıklayın.

Kitaplara adanmış on dört yıl...

2009'un Mart ayında büyük umutlarla filizlenen İyi Kitap artık on dört yaşında!

Geride bıraktığı 153 sayı boyunca nitelikli ve tarafsız yayıncılığından asla taviz vermeyen İyi Kitap, örneği görülmemiş bir sosyal sorumluluk bilinciyle 15'inci yılına doğru emin adımlarla ilerliyor.

İlk günkü heyecanını ve tutkusunu yitirmeden takipçilerini her daim ''iyi kitaplarla'' buluşturmayı kendine ilke edinen İyi Kitap, Türkiye'nin kesintisiz yayımlanan tek çocuk ve gençlik edebiyatı dergisi olmasının da haklı gururunu paylaşıyor.

Her biri çocuk ve gençlik edebiyatının içinden gelen iki yüzü aşkın bağımsız yazarın kalem oynattığı dergimiz, dileriz daha uzun yıllar okurları için hep en iyisini, en güzelini aramayı sürdürür.

İyi kitapların gölgesinde soluklanacağımız nice mutlu yaşlar kutlamak dileğiyle...

Rakamlarla İyi Kitap'ın yayın serüvenine bakış:

14 yıl
153 sayı
3502 kitap hakkında eleştiri ve değerlendirme yazısı
(2386'sı başka dillerden Türkçeye kazandırılmış, 1116'sı ise Türkçe kaleme alınmış.)

3502 kitabın kategorilere göre dağılımı;
17 Kitap Etkinlik Önerisi
70 Sahaf Dükkânı Yazısı
138 Söyleşi
172 Çizgi Roman
449 Gençlik Kitabı
564 Başvuru Kitabı
728 İlk Okuma kitabı
1583 Çocuk Kitabı

Eril dünyada kadın olmanın esbab-ı mucibeleri çizgilerin gücüyle canlanıyor!

19. yüzyılın en sıradışı kadınlarından Louise Michel'in etkileyici yaşamöyküsünü gözler önüne seren Kızıl Azize; bugünün kadın hakları savunucularına ilham vermeyi sürdüren ''sufrajet'' hareketine tarihsel bir bakış sunan Öncü Kadınlar; dönemler ve toplumlar farklı olsa da kadınların yaşadıkları zorlukların hiçbir zaman değişmediğine vurgu yapan Babalar ve Kızları; ince eleştiriler ve dâhiyane bir ironiyle, toplumsal hayatta varlık göstermeye çalışan kadınların mücadelesini ele alan Kadınların Nesi Var?; ölümün pençesindeki bir kadının belleğine ve varoluşuna odaklanan Parantez; utancın, suçluluk duygusunun ve korkunun öğretildiği bir kültürde kadın olarak büyümenin anlamını sorgulayan Aramızda...

8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Desen kataloğundan sizler için seçtiğimiz kitaplar keşfedilmeyi bekliyor...

İncelemek için tıklayın.

Otuz yıla yaklaşan meslek hayatının çoğunluğunda uluslararası projelerde çalışmış bir mühendis olarak, teknolojide istediğimiz yere ulaşamadığımızı görmenin burukluğunu hep hissettim. Teknoloji, ancak kök salabileceği bir bilim varsa gelişebilir. Bu yüzden onu daima bilimle birlikte anmak, aynı kutlama haftasını ikisi arasında paylaştırmak mantıklı. Bilim ve Teknoloji Haftası çocuklarımızın motive edilmesi ve toplumda farkındalık yaratılması açısından çok önemli. Okullar ve kurumlar tarafından bu haftayı amacıyla buluşturan pek çok güzel etkinlik gerçekleştirileceğini biliyorum. Ben ise bu haftayı fırsat bilerek bilim ve teknoloji ile edebiyatın zorunlu olduğuna inandığım buluşmasına dikkat çekmek istiyorum.

Edebiyatın en önemli işlevlerinden biri, ona maruz kalanın duygularını uyandırmasıdır. Duyguların uyanması beynin de uyanması anlamına geliyor ve duygularla uyandırılmış beyin öğrenmek konusunda şaşırtıcı bir iştaha sahip oluyor. Edebiyatı kullanarak beyni uyandırmak ve o uyanıklığı, eğitim için kullanmak... Bir mühendis yazar olarak şimdiye kadar pek çok kitapta bunu yapmaya çalıştım. Ölçüm hep şu oldu: Kitabın içinden bilgileri çıkarırsak geriye edebiyat kalıyor mu? Kalmıyorsa bu birliktelik amacına uygun biçimde gerçekleştirilmemiştir. İdeal bilim ve teknoloji eğitiminde hedeflenen beyne bilgi doldurmak değildir. O bilgilerin doğru biçimde işlenerek ürüne dönüşmesini sağlamak eğitimin esas amacıdır. Bu da yaratıcı bir zihin gerektirir ve yaratıcılık deyince edebiyatın kapısını çalmak zorunludur. İşte bu yüzden bilimi ve teknolojiyi edebî lezzet eşliğinde sunan kitaplar gençlerimize ve çocuklarımıza verdiği bilgilerden öte yarar sağlar.

Bilim ve teknoloji ile erken yaşlarda tanışmış yaratıcı gençlerimiz, teknolojinin sadece tüketicisi değil, üreticisi de olacaklardır. Yüreklerimizi dağlayan deprem tecrübesi, bize bilim ve teknolojinin önemini bir kez daha göstermişken, ülkeyi böyle gençlere bırakmayı kim istemez? Öyleyse daha az tüketen, daha çok üreten bir Türkiye yolunda Bilim ve Teknoloji Haftası kutlu olsun.

Öyledir, sözcüklere alışılmışın dışında anlamlar yükleyerek adım atarız şiir evrenine. Tümüyle değil elbette; olabildiğince, gerektiği kadarıyla. Özgün bağdaştırmalar, çarpıcı benzetmeler, sarsıcı imgelerle yol almaya çalışırız.

Yeter mi? Hayır! Bir yandan da ses, ritim, müzikal arayış... Gündelik dilin uyumsuz tınılarından, gürültüsünden uzaklaşma çabası da denebilir buna. Şiirin büyüsü ezgidedir çünkü.

Bütün bunları 'çocuğa görelik' ilkesini gözeterek yapmak istediğimizde ise başka bir düzleme geçeriz ister istemez. Biliriz ki, çocuğun anlam katmanlarını örselemeyecek kadar yalın, hayal dünyasının sınırlarını zorlayacak kadar güçlü dizeler üretebilmektir işin özü. Yetişkinliğin katılığına saplanıp kalmadan çocuk duyarlılığıyla buluşabilmek ne kadar keyifli ve nasıl da heyecan verici.

''Zannetme ki şöyle böyle bir söz
Gel sen dahi söyle böyle bir söz''

dediği şey neyse o, Şeyh Galip'in. Kolayla zorun bireşimi...

Öyledir, şiirin kendine özgü bir iç zamanı da vardır. Çocuğun dış dünyada algıladığı zamandan bağımsız ve düzyazıya göre epeyce bulanık bir zamandır bu. Çocuk, evrensel birikimlerin taşıyıcısı olan bu zamanla da tanışmış olur farkında olmadan. Bir şiiri her okuyuşunda bazen geçmişle, bazen gelecekle yeni bir bağ kurar ve oradaki insanlık serüveninden yeni kesitler çıkarır. Bütün bu kazanımlar kendini hemen ele verecek kadar somut olmayabilir. Olmasın da zaten. İnsan tam olarak anlamadığı bir sözden de heyecan duyabilir. Ama bir çocuk, bir şiiri okudukça, ona belli bir devinim kazandırdıkça, kendisinin de özel bir hız kazanması kaçınılmaz olur. Çocukların sanat yapıtlarıyla buluşmaları yetişkinlerden oldukça farklıdır çünkü. Kirlenmemiş bakış açıları o denli kapsayıcıdır ki şiirsel hızın kazandırdığı duygu-düşünce bütünlüğünü son derece dengeli biçimde içselleştirebilirler.

Gelin, bu dengenin bozulmasına izin vermeyelim. Şiir yazanlar kadar şiire kucak açanlar da bu serüvenin ortağıdır ne de olsa. Sanat yapıtlarının ışıklı yolculuğunda ne kadar el ele verirsek, o kadar iyi.

22 Mart Dünya Çocuk Şiirleri Günü'müz kutlu olsun!

''Kütüphaneler insanlığın tek güvenilir ve kalıcı olan belleğidir.''
Arthur Schopenhauer

Kütüphaneler geçmişin hazinelerini geleceğe taşır...

Kütüphane Haftası; Türkiye'de 1964 yılından beri mart ayının son pazartesi günü ile başlayan haftada kutlanıyor.

Belirli Gün ve Haftalar takviminin en coşkulu etkinliklerine ev sahipliği yapan bu özel haftanın amacı, yurttaşların çevrelerindeki kütüphaneleri daha yakından tanımalarını ve onlardan yararlanmalarını sağlamak.

Tabii bunun yanında kitapları, kütüphaneleri ve okuma sevgisini bizlere incelikle, içtenlikle anlatan nice güzel kitap var! Gelin, bu yılki Kütüphane Haftası'nı biz de içinden kitap geçen kitapları okuyarak kutlayalım.

Tudem Yayın Grubu'nun miniklere, çocuklara ve yetişkinlere özel olarak hazırladığı Kütüphane Haftası kitap seçkisi keşfedilmeyi bekliyor.

Kitapları incelemek için tıklayın.

İzmir Kitap Fuarı'nda buluşalım!

Çeyrek yüzyılı geride bırakan İzmir Kitap Fuarı, 11 Mart Cumartesi günü Fuar İzmir / Gaziemir'de açılıyor. 19 Mart Pazar akşamına kadar devam edecek fuar, İzmirli edebiyatseverlere dopdolu bir program vadediyor.

Yepyeni kültür ve eğitim kitaplarımızın sergileneceği A304 numaralı standımızda; sevilen yazarlarımızdan Asuman Portakal, Aytül Akal, Çiğdem Gündeş, Dilge Güney, Ferda İzbudak Akıncı, Güzin Öztürk, Hanzade Servi, Koray Avcı Çakman, Mavisel Yener, Mehmet Atilla, Miyase Sertbarut, Sinan Yaşar, Toprak Işık ve Ümit Mutlu okurlarıyla bir araya gelmeye hazırlanıyor.

Fuarla ilgili son dakika gelişmelerini öğrenmek için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.

Kıvrak zekânın yenemeyeceği dev yok!

İngiliz çocuk edebiyatının üretken kalemi Michael Rosen'dan; bir ölçek kurnazlık, azıcık cesaret ve bir tutam da iş bitiricilikle her sorunun üstesinden gelinebileceğini gösteren iki düşündürücü masal: Akıllı Kızlar Devlere Karşı.

Karşımızda ister kocaman bir ayı ister haşmetli bir kral olsun herkesin kendine göre bir zaafı bulunabileceğini hatırlatan kitap, aklın ışığında yürümenin bizi her daim güçlü kılacağını vurguluyor.

Yazar, yarattığı masal kahramanları aracılığıyla çocuklara; büyük sözü dinlemek, yalanın esiri olmamak ve güçlülere boyun eğmemek gibi kıymetli öğütler vermeyi de ihmal etmiyor.

Renklerin sözcüklerde ışıdığı bir sanat şöleni.

Asuman Portakal'ın imzasını taşıyan Matisse'in Işığı, rengi ''yeniden'' icat eden Henri Matisse'in yaşamından ve yapıtlarından izler taşıyan öykülerden oluşuyor.

Modern resmin babası Matisse'i, bir kitap kahramanı olarak kurguya yerleştiren ve ona ait özgün sözler eşliğinde edebî anlatımını güçlendiren eser; ünlü sanatçının esin kaynakları ve yaratım süreci hakkında gerçekçi bilgiler paylaşıyor.

Girişteki sunuş yazısı ve sonundaki kronolojik biyografi bölümü ile Matisse'in sanat evrenine çok daha yakından bakma fırsatı sunan kitap; anlatısında önemli sanat koleksiyonerlerine de yer vererek çağdaş sanatın yıllar içindeki gelişimine ayna tutuyor.

Alis kraliçe olabilecek mi?

Lewis Carroll'ın yıllara meydan okuyan eseri Alis Harikalar Diyarında'nın devamı olan Aynanın İçinden, Güzin Öztürk'ün eğlenceli kalemiyle yeniden okurla buluşuyor.

Özenli bir çalışmanın meyvesi olarak ''SEN de OKU Klasikler'' koleksiyonundaki yerini alan kitap, Türkçenin doğal söyleyiş özelliklerine özen gösteren ahenkli diliyle hâlihazırda raflarda bulunan pek çok uyarlamadan farklılaşıyor.

Tuhaf maceralara doymayan Alis, bu kez de kedilerinin ısrarıyla kendini aynanın içinde, Ayna-Ev'de buluyor. Üstelik burası da en az Harikalar Diyarı kadar garip; çünkü Alis aslen bir satranç oyununun içine düşüyor. Kurtulmak için yapması gereken şey ise belli: Son kareye kadar ilerleyip kraliçe olmak.

Bir çorbadan daha fazlası...

Ben Davis'in yazdığı Çorba Dayanışması, gerçek bir olaydan esinlenmiş, ödüllü bir roman.

Dayanışmanın, hak aramanın ve birlik olmanın önemini vurgulayan bu etkileyici kitap, gençleri birey ve toplum kavramları üzerine düşündürüyor.

Ciddi bir hastalık atlattıktan sonra yeni bir kasabaya taşınan 13 yaşındaki Jordan kimseyle arkadaşlık kuramaz; dış dünyayla arasında koca bir duvar örülüdür. Derken bir gün Harry isimli bir evsizle yolları kesişir ve bir anda aylar öncesine geri döner. İkilinin bir çorbayla başlayan dostlukları çok geçmeden dünyayı saracak bir dayanışma hikâyesine evrilecektir.

Yazar kitabında evsizlik, savaş, hastalık gibi hassas konuları mizahla yoğrulmuş çift yönlü bir kurgu içinde, akıcı bir üslupla ele alıyor.

Dedektif Samson görev başında!

Katerina Gorelik'in yazıp resimlediği Dedektif Samson, etkileşimli metni ve rengârenk sayfalarıyla her yaştan okurun ilgisini çekecek oyunbaz bir hikâye anlatıyor.

Gizem dolu bulmacalarla örülü bu eğlenceli kitap, içinizdeki gizli dedektifi uyandırmakla kalmayıp sizi araştırma yapmaya ve iz sürmeye yüreklendirecek.

Bay Samson, kasabanın en ünlü dedektifidir. Herkes ona sonsuz güvenir. Fakat bir sabah çok ilginç şeyler yaşanır: Bir sürü şey kaybolmuştur! Ve Samson'un bu zorlu aramada yardıma ihtiyacı vardır. Yeraltına girecek, okyanusta yüzecek, dağlara tırmanacak, ormanlarda koşacaktır... Bakalım dedektiflik içgüdüleri onu nerelere kadar götürecektir?

Elinizden saatlerce düşmeyecek bu kitabı çok seveceksiniz!

Denizleri aşan bir aşk yolculuğu...

Lupano ve Panaccione'nin ortak imzasını taşıyan Aşk Denizi, pırıl pırıl çizimleri ve ufka uzanan anlatımıyla okuru engin sularda yüzmeye davet ediyor.

Kelimelerin susup sadece çizgilerin konuştuğu bu kitabın başrolünde aşk var. Hem de öyle keyif verici, dingin bir aşk ki bu; varlığını sürdürmek için fırtına olup esmeye, okyanusu çalkalamaya bile hazır!

Gözlüklü, çelimsiz, yaşlı bir balıkçı ile yüzlerce sardalya konservesi doldurmaktan hiç erinmeyen biricik karısının aşk hikâyesi bizleri; ışığın ve sessizliğin tadını çıkarmaya, dalgaların kayalara öfkeyle vuran sesiyle dans etmeye, şimdiye dek hiç işitmediğimiz en keyif verici diyalogları dinlemeye çağırıyor.

LGS KOD 32 ile hafta hafta çalışın, adım adım başarıya ulaşın!

LGS, ilköğretimden ortaöğretime geçişte önemli bir köprü görevi üstleniyor. Bu köprüde sağlam adımlarla ilerleyip hızlıca hedefe ulaşmak için sistemli bir çalışma programı oluşturmak gerekiyor.

Kolay-orta düzeyde hazırlanan LGS Kod 32 ürünleri sayesinde LGS'ye hafta hafta çalışıp eksikleri kapatmak ve adım adım hedeflenen başarıya ulaşmak mümkün!

Matematik, Fen Bilimleri, Türkçe ve T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük branşlarında, çek-kopar sayfalar formatındaki LGS Kod 32 ürünleri, başarılı kurgusu ve dijital destek noktaları ile fark yaratıyor.

LGS Kod 32 ürünleri, 32 haftaya ek olarak 4 haftalık tekrarlar şeklinde sunuluyor. LGS baz alınarak düzenlenen Matematik, Fen Bilimleri ve Türkçe ürünlerinde her hafta 6; T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük'te ise 4 sayfadan oluşuyor.

LGS adayları 32 haftada;

QR kodlar ile erişecekleri konu özetleriyle gerekli bilgileri öğreniyor,
Çözümlerine QR kod ile ulaşacakları Alıştırmalar ile bilgi eksiklerini tamamlıyor,
Klasik Test ile konuyla ilgili gerekli kazanımları elde ediyor,
Hibrit Test ile bilgi ve kazanımlarını kişisel becerileriyle birleştiriyor,
Yeni Nesil Test ile tam ve kalıcı bir öğrenme sağlıyor.

Kitapları incelemek için tıklayın.

Üniversite adayları Tudem kaynaklarını tercih ediyor!

YKS yaklaştıkça nitelikli kaynak arayışı da artıyor. Sınava hazırlananların tercihi ise, Tudem'in büyük çıkış yakalayan TYT ve AYT kitapları oluyor.

Tudem TYT 6'lı Deneme Sınavı Seti, zorluk seviyesi Tam TYT Ayarı'na göre hazırlanmış, yeni nesil sorularla zenginleştirilmiş, tamamı video çözümlü 6 adet deneme sınavı kitapçığı içeriyor.

Setteki her bir kitapçık, TYT'de yer verilen soruların tarzına ve zorluk seviyesine uygun sorulardan oluşuyor.

Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri bölümlerindeki sorular, TYT konu analizine uyumlu şekilde sunuluyor.

Mobil ölçme özelliği de bulunan denemelerde, her bölümün başında yer alan kare kodlar okutularak ilgili bölümdeki soruların video çözümlerine kolaylıkla ulaşılabiliyor.

Mehmet Atilla, çağımızın toplumsal ve tarihsel sorunlarını çocuk edebiyatına taşıyor.

''Yaşantımızı etkileyen sorunları yetişkin dünyasındaki metinlere hapsetmekten yana değilim çünkü. Çağımızın iletişim ortamı bu kadar kör ve sağır değil. Hepimiz aynı havuzun içinde yüzüyoruz uzunca bir süredir. Öyleyse bazı çelişkilerin üzerine çocuklarla birlikte yürünebilir de. Onları uzak köşelerde tutmanın anlamı yok.''

Mehmet Atilla, son romanı Hayal Rüzgârları hakkında Ajandakolik'ten Nilüfer Türkoğlu'na konuştu.

Melikşah Altuntaş, YouTube kanalında yayınladığı ''En Sevdiğim 10 Çocuk Kitabı'' videosunda Heinrich Böll'ün Desen'den çıkan Balık Tutma Dersi isimli kitabını değerlendiriyor.

İzlemek için tıklayın.

''Bu güzellik gözden kaçmasın @fabeintoulme yine incelikli, yine insancıl, yine gülümseyerek anlatıyor: Harika''

Yekta Kopan'ın paylaştığı Instagram hikâyesinden...

''Ünlü kitabın, zeki ama biraz korkutucu uyarlaması.''

Terry Pratchett'in tüm dünyada ilgiyle okunan çocuk kitabı Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri'nden uyarlanan filmde düzenbaz bir konuşan kedi olan Maurice ile tanışıyoruz.

Burak Göral, Çocukla Sinema web sitesi için Muhteşem Kedi Maurice filmini yorumladı.

• Yonca Soy, John Ajvide Lindqvist'in İsveççe aslından ilk kez Türkçeye çevrilen uluslararası çoksatanı Gir Kanıma'yı Cumhuriyet Kitap eki için inceledi: 200 Yaşındaki Çocuk: Eli!

• Adnan Saraçoğlu, Hilal Gürsu'nun sevilen romanı Dedemin Sevgilisi'ni Edebiyat Haber'de değerlendirdi: Yaşlı sandık sevgili çıktılar.

• Yunus Bekir Yurdakul, Mavisel Yener'in yeni deneme kitabı Aklımda Tuhaf Sorular'ı Cumhuriyet Kitap ekinde yazdı: Soruların sustuğu yerde...

• Emre Erbatur, John Ajvide Lindqvist'in Türkçede yeni yayımlanan Gir Kanıma romanını BirGün Kitap eki için mercek altına aldı: Nasıl büyüdüm, bana sor.

• Ümit Mutlu, John David Anderson'ın büyük ilgi gören yeni kitabı Kaçak Yolcu'yu Atlas Publishing Lab.'in hazırladığı ''2022'nin Kitapları'' dosyası için değerlendirdi: Muhtemelen hiçbir aile bu denli ayrı düşmemiştir dünyada...

• M. Sadık Aslankara, Cumhuriyet Kitap ekindeki ''Kitaplar Adası'' başlıklı köşesinde, Ferda İzbudak Akıncı'nın sarsıcı eseri Kapıdaki Kadın'a yer verdi: Halk romancılığının tipik bir örneği Kapıdaki Kadın, hoşlanarak okuyorsunuz.

• Raife Polat, Fabien Toulmé'nin yeni grafik romanı Büyük Aşk'ı T24 Bağımsız İnternet Gazetesi için yorumladı: Aşkı sarmalayan tabuları kırabilmek üzerine...

• Ümit Mutlu, Terry Pratchett'ın Carnegie Madalyalı Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri'ni Cumhuriyet Kitap eki için inceledi: Fareler, insanlar ve yalnız bir kedi...

• Sevgül Uludağ, Loren Edizel'in klasikleşen kitabı İzmir Hayaletleri'ni Yenidüzen Gazetesi'ne yazdı: Roman her şeyden önce insanın serüvenini anlatıyor.

• Dilek Büyük, Uçanbalık'ın en sevilen resimli kitaplarından Bir Kavanoz Mutluluk'u Sanat Kritik'te değerlendirdi: Size ne kadar mutluluk lazım?

Sosyal medya aracılığıyla okurlarımızdan gelen yüzlerce paylaşım arasından birini seçtik. @bodakedi'ye (Serkan Murat Kırıkcı) bu güzel fotoğrafı ve değerlendirmesi için teşekkür ediyoruz.

Bir sonraki bültenimizde hangi takipçimiz yer alacak, biz de merakla bekliyoruz.

İyi Kitap'ın Mart sayısı yayında!

İyi Kitap'ın, birbirinden renkli kitaplar ve nitelikli inceleme yazılarıyla dolu 153. sayısı, okurları her zamanki gibi ''iyi kitap''larla buluşturmaya devam ediyor.

Tudem Yayın Grubu bünyesinde ücretsiz olarak yayımlanan İyi Kitap'ı www.iyikitap.net ya da Magzter üzerinden okuyabilir, dilerseniz bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

İyi Kitap'la ilgili güncel bilgilerden haberdar olmak için derginin sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Okumak için tıklayın.

İş bu bilgilendirme e-postalarımız 6698 sayılı kanun kapsamında ilgili maddelere uygun olarak yapılmaktadır. 6698 sayılı KVKK Kanunu kapsamında Kişisel Veriler ile İlgili Aydınlatma metnimize www.tudem.com/KVKK adresinden ulaşabilirsiniz.