| | Haziran, temmuz derken yine tek nefeste sonuna yaklaştık aylarca yolunu gözlediğimiz yaz mevsiminin. Leyleklerin göçüne henüz vakit olsa da içimizdeki yaz hiç bitmesin, edebiyatın güneşi hep üzerimizde parlasın istiyoruz.
Geçtiğimiz ayki en önemli gündem maddemiz, 41 kitaplık devasa Diskdünya külliyatının Türkçedeki yayın serüveninin tamamlanmasıydı şüphesiz. 40 yıllık kurum tarihimizin en önemli kilometre taşlarından biri sayılan bu uzun soluklu yolculuktan alnımızın akıyla çıkabildiğimiz için gururluyuz.
Yan gelip yatan ağustosböceğine inat yeni sezon hazırlıklarına başladık çoktan! Güz kitaplarımızı peşi sıra matbaaya gönderdiğimiz bugünlerde bizi en heyecanlandıran eser Paul Lynch'in 2023 Booker Ödülü'ne değer görülen lirik romanı, Peygamberin Şarkısı. Pek çok eleştirmenin son 10 yılın en etkileyici yapıtlarından biri olarak gösterdiği bu sarsıcı kitabı okumadan önce çevirmeni Mert Doğruer'in bültenimiz için kaleme aldığı yazıya göz atmanızı öneririz.
Sanat yönetmenimiz Gökçe Yavaş Önal'ın küçük dokunuşlarıyla tasarım yüzünü tamamen yenilediğimiz aylık bültenimiz yine dopdolu! George Saunders üç kitabıyla The New York Times'ın 21. yüzyılın en iyi 100 kitabı listesinde; Uçanbalık Erken Öğrenme Kataloğu çıkıyor; Kadıköy Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları çerçevesinde ödüllü çizerimiz Hicabi Demirci'nin karikatürleriyle çok özel bir sergi düzenliyor. Eylül ayının sonunda İstanbul'da ağırlama şansına erişeceğimiz Fabien Toulmé'nin senaryosunu yazdığı Marilu'nun ikinci cildi ile Louis Sachar'ın kahkaha tufanı ''Marvin Redpost'' serisinin yeni halkası da yine bu ay raflara yerleşiyor.
Sezona merhaba sayımızda görüşünceye değin, keyifli okumalar... |
|
|
|
| | | Diskdünya epik bir finalle tamamlandı!
Terry Pratchett'ın kült serisi Diskdünya'nın Türkçedeki son serüveni Buhar Kaldırmak geçtiğimiz ay okurla buluştu. Ve böylece, Diskdünya'nın yaklaşık 10 yıl süren 41 kitaplık yayın maratonunun da sonuna gelmiş olduk.
Bu bağlamda, Diskdünya külliyatını Türkçeleştirerek büyük bir başarıya imza atan Niran Elçi'den duygularını aldık. |
|
|
|
| | Diskdünya'ya veda veya merhaba!
''Hayal ürünü hikâyeler, hayal gücünden yoksun olanları kızdırır.'' Terry Pratchett
Yirmi üç sene önce, Shakespeare parodisi gibi başlayan bir kitap beni aldı ve yepyeni bir dünyaya, Diskdünya'ya götürdü. Benim için beklenmedik bir yolculuktu ve yazarı Terry Pratchett'ın yarattığı o hayali dünyaya tekrar tekrar dönmek istedim.
Bu dünya sihirbazlar, cadılar, ejderhalarla dolu, büyünün hüküm sürdüğü bir yerdi. Ve elbette insanlar... ve cüceler, kurt-insanlar, elfler, vampirler ve hatta ölüm... |
|
|
|
|
| Çeviri macerasına Ucube Kocakarılar ile başladığım Diskdünya zamanla kişiselleşti benim için, yalnızca bir iş olmaktan çıktı ve okuma maceramın bir parçasına dönüştü. Dizinin bir yayınevinden diğerine geçmeyi beklediği senelerde kitap ardına kitap devirmeye devam ettim ve Delidolu'yla Diskdünya kitaplarını en baştan alıp, o maceraya tekrar başlarken sadık bir Pratchett okuru olmuştum bile.
''Neden gidiyorsun? Geri dönebilmek için. Döndüğün yeri yeni gözlerle, yeni renklerle görebilmek için.'' Gökyüzü Dolu Şapka
Fantezi ürünlerine burun kıvıran ve onları Edebiyat olarak görmeyenler var öteden beri. Diskdünya'ya haksızlık eden bir yaklaşım bu, çünkü iyi edebiyatın yaptığı şeyleri yapıyor Terry Pratchett. Sizi içinde yaşadığınız andan koparıyor, başka bir düşünce düzlemine taşıyor, önkabullerinizi ve düşünce tarzlarınızı sarsıyor ve sizi onları yeniden değerlendirmeye sevkediyor. Her kitabı yepyeni kazanımlarla kapatıyorsunuz. Diskdünya hayali, uçuk kaçık bir yer olsa da, hikâyeleri asla uçuk kaçık değil. İnsanı ve insanlık durumunu anlatıyor; hem de olanca iyiliği, kötücüllüğü, duygusallığı, siyasiliği ile.
''İnsanların fanteziye insan olmak için ihtiyacı vardır. Düşen meleğin yükselen maymunla buluştuğu yer olmak için.'' Domuzbaba
Çünkü Diskdünya yalnızca fantezi değil. Kitaplardaki fantezi unsurları mitoloji, folklor ve peri masallarından esinleniyor, yani insanların bizim yuvarlak dünyamızı anlamak ve açıklamak için kullandığı hikâyelerden. Pratchett bu temel üzerine bizim dünyamızın her türlü hikâyesini oturtuyor. İlk bakışta komedi okuduğunuz izlenimine kapılırken, içine daldıkça Pratchett'ın gözlemlerini, insan kardeşlerine duyduğu sevgiyi ve öfkeyi, o öfkeyle baş edebilmek için kullandığı hicvi fark etmeye başlıyorsunuz.
Bütün bunlar sizin düşüncelerinize öyle işliyor, o bakış açısını öyle benimsiyorsunuz ki artık sizin düşünceleriniz oluyorlar ve onların nereden geldiğini hatırlamıyorsunuz bile.
Okuyucu üzerinde böyle bir etkisi olan Pratchett iyi insanlardan biri neyse ki ve tüm hikâyeleri anlayış, iyilik, hoşgörü, kabullenme, yaşa-ve-yaşat ilkeleri üzerine kurulmuş. Hikâyeleri okurken yazarı kalbini size açmış, tüm umutlarını, dileklerini ve yaralarını size gösteriyormuş gibi hissediyorsunuz. Pratchett'ın yaşadığı sürece verdiği röportajlar, yaptığı yardım çalışmaları, başlattığı ve katkıda bulunduğu kampanyalar da bu iyilik hissine asla zarar vermedi, aksine pekiştirdi. İşte bu yüzden, uzun süre savaştığı nadir Alzheimer türünden dolayı 2015'te vefat ettiğini öğrendiğimde, milyonlarca okuyucusu gibi ben de bir yakınımı kaybetmiş gibi hissettim.
''Adı anıldığı sürece kişi ölmüş sayılmaz.'' Postane
Geçtiğimiz aylarda, dizinin 41. kitabı Buhar Kaldırmak'ı e-postaya vererek Diskdünya çeviri macerama veda ettim, ama bu bana bir veda gibi gelmedi. Dosyaları gönderir göndermez ilk yaptığım, bir süredir kitaplığımda bekleyen Pratchett biyografisini (A Life With Footnotes) elime almak oldu ve çeviri maceram son bulurken, ben okuma macerama kaldığım yerden devam ettim.
Çünkü eski dostlara veda etmezsiniz ve muazzam üretkenliği sayesinde koskoca bir Terry Pratchett külliyatı, okunmamış, okunmuş ve tekrar okunacak kitaplarıyla hâlâ beni bekliyor.
''Fantezi zihin için egzersiz bisikleti gibidir. Sizi hiçbir yere götürmez, ama sizi bir yerlere götürecek kaslarınızı güçlendirir.'' Terry Pratchett |
|
| |
|
| Alfie, dünyanın en iyi nedeni uğruna her şeyi yapmaya hazırdır: sevgi uğruna...
John Boyne'un 20 farklı dile çevrilen Olduğun Yerde Kal isimli romanı, 30. baskısını yaparak Türkiye'de 120.000'i aşkın okura ulaştı.
Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcı Alfie'nin beşinci doğum günü partisine denk gelmiştir. Alfie, savaşın nelere sebep olabileceğini tahmin edemese de bu süre boyunca hayatlarının eskisi gibi ilerlemeyeceğine emindir. Babası Alfie'yi terk etmeyeceğine söz vermiştir vermesine, ancak bu sözü, eli silah tutan her erkek gibi orduya yazılmasına engel olmamıştır. Çok sevdiği ailesini geride bırakarak Avrupa cephelerinde savaşmaya giden babasının hayatında kanlı bir sayfa açılmıştır artık. Londra'da bıraktığı sevdiklerini ise çaresizlik, yoksulluk ve acı dolu bir mücadele bekliyordur. Cephede geçen dört koca yıl boyunca Alfie büyümüş, babası ise gizli bir görevde olduğu gerekçesiyle ailesiyle tüm iletişimini koparmıştır. Savaş tüm acımasızlığıyla sürüyor, Alfie'nin ruhunda kopan fırtınalar dinmek bilmiyordur. Öte yandan tuhaf giden bir şeyler vardır. Babasının şu gizli görevi nedir acaba? Alfie ne yapıp edip bulmalıdır babasını...
John Boyne, tıpkı Çizgili Pijamalı Çocuk'taki gibi Olduğun Yerde Kal'da da savaşa yine küçük bir çocuğun gözünden bakıyor; bu büyük felaketin insanlar üzerinde bıraktığı kalıcı izleri şiirsel bir dille, umut dolu bir baba oğul hikâyesine dönüştürüyor. |
|
|
|
| | Dikili 3. Kitap Günleri'ndeydik.
20-28 Temmuz tarihleri arasında, İzmir Dikili Belediyesi ve Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOOP) işbirliğiyle bu yıl 3. kez kapılarını açan Dikili Kitap Günleri'ne katıldık.
''Aydınlık Bir 100. Yıla Doğru Türkiye'' sloganıyla, Dikili Meydanı'ndaki 75. Yıl Parkı'nın içinde düzenlenen bu renkli organizasyona, sevilen yazarlarımızdan Ferda İzbudak Akıncı, Betül Avunç, Dilek Sever ile çizerlerimizden Zeynep Özatalay da konuk oldu.
Bu yılki fuardan enstantaneleri izlemek için tıklayın. |
|
|
|
|
| | | | The New York Times 21. yüzyılın en iyi 100 kitabını seçti!
Listede 3 George Saunders kitabı da bulunuyor.
Dünyanın en saygın gazetelerinden The New York Times'ın haftalık kitap eleştiri eki The New York Times Book Review, 21. yüzyılın ilk çeyreğini esas alan 100 kitaplık özel bir seçki yayımladı.
Romancılar, kurmaca dışı yazarlar, şairler ve kitap eleştirmenlerinden oluşan 503 kişilik bir seçici kurul tarafından belirlenen listede Delidolu'nun en çok satan yazarlarından George Saunders'ın 2017 Man Booker Ödüllü romanı Arafta 18.; 2014 Folio Ödüllü öykü kitabı Aralığın Onu 54; Pastoralya isimli bir diğer öykü kitabı ise 85. sırada yer aldı.
Saunders'ın 21. yüzyıl dünya edebiyatına meydan okuyan yapıtlarını keşfetmek için tıklayın.
The New York Times'ın 21. Yüzyılın En İyi 100 Kitabı Listesi için tıklayın. |
|
|
|
| | Yuan Huan'ın Kulübesi şimdi de Çincede!
Miyase Sertbarut'un kaleme aldığı Yuan Huan'ın Kulübesi dünyayı dolaşmayı sürdürüyor.
''Herkesin bir hikâyesi vardır,'' düşüncesi izleğinde akan roman geçtiğimiz ay Çinli yayıncı Daylight Publishing House tarafından yayımlanarak okurların beğenisine sunuldu.
Daha önce Koreceye, Arapçaya, Arnavutçaya, İspanyolcaya ve İtalyancaya çevrilerek büyük ses getiren bu güçlü eser; yerel ile evrenseli, geleneksel ile dijitali harmanlayarak zamanı ve mekânı genişleten bir öyküye açılıyor. |
|
|
|
|
| | | | TEMMUZ ayında yayımlanan yeni
kitaplarımızı incelemek için tıklayın. |
|
|
| TEMMUZ ayında tekrar baskısı yapılan kitaplarımızı incelemek için tıklayın. |
|
|
|
|
| | | | Aylardır yolu gözlenen Peygamberin Şarkısı bu ay raflara yerleşiyor!
İrlandalı yazar Paul Lynch'in geçtiğimiz yılın edebiyat dünyasına damgasını vuran 2023 Booker Ödülü sahibi romanını herkesten önce çevirmeni Mert Doğruer'den dinleyelim istedik:
Bizim sektörde metinler yayına hazırlanırken üç farklı gözle bakılır: çevirmen gözü, editör gözü, okur gözü. Hazırlayanların da işi hakkıyla yapmak için aslında üçünü de mümkün mertebe düşünerek çalışması gerekir.
Peygamberin Şarkısı boğucu bir temayı öyle oturaklı bir üslupla, öyle zorlu bir teknikle işliyor ki, bahsettiğim hassasiyeti göstermek için kendimi en çok zorlamam gereken eser oldu.
Ülkesi polis devletine dönüşerek uçuruma sürüklenen Eilish Stack, ömrünü adadığı yaşam düzenini olabildiğince korumak için yapması gerekenlerle, kontrolünün tamamen dışında gelişen ama ailesini de içine çeken faşizm anaforuna vermeleri gereken tepkiler arasında sıkışıp kalıyor. Lynch dünyamızda ne acıdır ki birçoklarının maruz bırakıldığı bu dramayı hem bunalımı kusursuz yansıtan, paragrafsız ve kendi deyimiyle ''klostrofobik'' usul yönünden hem de elini hiç korkak alıştırmadan, en ağır yönlerinden de sakınmaksızın esas yönünden betimlerken öyle acımasız, öyle gerçekçi ki Eilish'inkine benzer ikilemlerin içinde buluyorsunuz kendinizi: Acaba teslim mi olayım, yoksa direneyim mi? Şükür ki benim kafamda çevirmen bakışının teslim olduğu yerde okur bakışı galebe çaldı da sağ salim bitirebildim işimi.
Kurguda örneklerine özellikle son yıllarda maalesef sıkça rastladığımız türden yönetim baskıları görüyoruz. Yaşadığımız evrenin ''gerçek ötesi'' yönetimlerindeki aktörlerden aşina olduğumuz söylemlere o kadar paralel pasajlar var ki birçok okurun bu kitabın orijinaline karşı Stockholm Sendromu'na benzer bir bağ kurduğunu okudum, açıkçası ben de onlara dâhil oldum. Yazar, Batı'nın ''medeni'' dünyasından ötede yaşanan ve çoğumuzun tanıklık ettiği şekilde, hadsiz kişilerin ''gelişmemiş toplumlara müstahak'' deyip geçtiği tipte bir trajediyi bu kez kendi ülkesi İrlanda'da hayal etmiş. 90'ların başında Bosna'da olduğu gibi, burada da yine Avrupa devletleri burunlarının dibindeki İrlanda'ya insani müdahalede bulunmuyorlar, gücünün sınırları pek seçilemeyen tiran kadrosuyla, direnmeyi seçen İrlandalılar arasında çıkan iç savaş, çağımızın ''gelişmiş'' dünyasında bile nasıl köklü bir yıkıma yol açabileceğini her telden okurun anlayabileceği vurgularla, özenle anlatıyor. Hem genel açıdan hem de münhasır konularda birçok ikileme dikkat çektikten sonra da ''dünyanın sonu'' yorumuyla kreşendosunu yaparak taçlandırıyor eserini.
Bu felaketler silsilesinde, Stack ailesinin kaderiyse Eilish'in bir gece kapısında, İrlanda istihbaratının yeni kurulan biriminden iki memuru bulmasıyla değişiyor; öğretmenler sendikasında yönetici olan kocasıyla görüşmek isteyen memurların biri Azrail ötekisi zebani desek yeridir. Eilish'in dört çocuk, üç yetişkinden oluşan ailesinin bundan sonra yaşadıkları hakkında daha fazla ayrıntı vermek feci spoiler olur, o yüzden ben de şöyle bitireyim: ''Patronus büyüsü'' yapmayı bilmiyorsanız, bu şaheseri elinize aldığınızda yanınızdan çikolatayı eksik etmeyin. |
|
|
|
| | Uçanbalık Erken Öğrenme, 2-7 yaş arasındaki çocukları nitelikli yayınlarla buluşturmaya devam ediyor.
Uçanbalık Erken Öğrenme yeni müfredatı yepyeni setlerle karşılıyor!
Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiği bir araya getiren STEM felsefesini sanatın tasarım ve keşif gücüyle zenginleştiren STEMA 48+ ve 60+ Erken Öğrenme Setleri okul öncesi dönemindeki çocukları düşünmeye, tasarlamaya, sorgulamaya ve üretmeye davet ediyor. Bak-Gör-Anla 36+, Bul-Keşfet-Öğren 48+, İncele-Düşün-Yap 60+ Erken Öğrenme Setleri ise çocukları incelemeye, üretmeye ve düşünmeye yönlendiriyor.
Uçanbalık Erken Öğrenme Kataloğunda yer alan tüm yayınlar MEB'in Okul Öncesi Eğitim Programı ile uyumlu, tamamlayıcı kavramların yer aldığı zengin içeriğiyle çocukların matematik, görsel algı-dikkat, çizgi, sanat, robotik kodlama ve İngilizce alanlarında gelişimlerini destekliyor.
Kataloğu incelemek için tıklayın. |
|
|
|
| | Hiroşima'yı unutmamak ve unutturmamak için...
Manga ustası Keiji Nakazawa tarafından yaratılan ve atom bombasının etkilerine dair tarihsel bir belge niteliği taşıyan 10 ciltlik ''Yalınayak Gen'' serisi, 20. yüzyılın en büyük vahşetlerinden birini unutmuyor ve unutturmuyor.
İkinci Dünya Savaşı'nda önemli bir dönüm noktası olan Hiroşima'nın bombalanmasını ve atom bombası ertesinde yaşananları küçük bir çocuğun gözünden aktaran bu gerçekçi manga, otobiyografik özellikler taşımasının yanı sıra savaşın trajedisini, yaşanan acıları ve her şeye rağmen dayanışmanın önemini vurguluyor.
İnsanlığın yeni nesli için bir güç kaynağı umuduyla hayat bulan Gen'in 25 dile çevrilen ve dünya çapında yankı uyandıran hüzünlü öyküsü; nükleer silahlanmaya ''hayır'' diyecek gücü geleceğe taşıyor, sınırların olmadığı bir dünyada, insanların özgürce ve dostça yaşadığı savaşsız, huzur dolu bir gelecek vadediyor.
''Yalınayak Gen'' serisini, Hiroşima'nın 79. yıl dönümünü andığımız bu ağustos ayında mutlaka okuma listenize ekleyin! |
|
|
|
|
| | Viçe 3. Kitap Günleri'nde buluşalım!
Rize'nin Fındıklı İlçesinde büyüyen meçi (imece), kitap ve sanatı büyütüyor; Viçe (Fındıklı) Kitap Günleri için hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor.
15-25 Ağustos tarihleri arasında, Fındıklı Belediyesi ve Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOOP) işbirliğiyle bu yıl 3. kez kapılarını açacak Viçe Kitap Günleri'ne katılıyoruz.
Kitaplarımız, Fındıklı Belediyesi tarafından düzenlenen Yeşil Altın Gümüş Deniz Festivali kapsamında yer alacak büyük YAYKOOP standında her yaştan okurları bekliyor. |
|
|
|
|
| | Hicabi Demirci sergisine davetlisiniz!
İstanbul Kadıköy Belediyesi 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları çerçevesinde ödüllü çizerimiz Hicabi Demirci onuruna çok özel bir sergi düzenliyor.
''Karikatürlerle Yaşasın Cumhuriyet'' başlığı ile CKM'de (Caddebostan Kültür Merkezi) açılacak sergide sanatçının Atatürk temalı 50'yi aşkın karikatürü sergilenecek.
CKM'nin 4. kat fuaye alanında gerçekleştirilecek sergi 10 Eylül tarihine ziyaret edilebilir. |
|
|
|
|
| | | | Don Kişot'a SEN de OKU dokunuşu...
Mehmet Atilla, Miguel de Cervantes'in ölümsüz eseri Don Kişot'u SEN de OKU Klasikler koleksiyonu için yeniden anlatıyor.
İhtiyar Bay Kesada, La Mança kasabasında kendi mütevazı dünyasında yaşayan öylesine bir adamdır. Derken, günün birinde aklına bir fikir gelir: Şövalye olup maceralara atılacaktır! İsmini değiştirip yanına köylüsü Sanço Panza'yı da alarak yollara düşer. Ama elbette evdeki hesap çarşıya uymaz, başına gelmeyen kalmaz. Kilometreler aşan iki kafadar, uzun bir hikâyenin ve asırlara yayılan bir serüvenin en önemli kahramanlarına dönüşeceklerdir.
Hayata farklı gözlerle bakmaya davet eden bu eşsiz klasik erdem, etik, iyi ve kötü gibi kavramları işleyen çarpıcı bir metin. |
|
|
|
|
| | Marvin'in artık sırtı yere gelmez.
Ne de olsa koskoca devlet başkanı ile tanıştı!
Dünya çocuklarının yere göğe sığdıramadığı ''Yamuk Okul'' efsanesinin yaratıcısı Louis Sachar'ın küçük okurları maceradan maceraya koşturduğu ünlü serisi ''Marvin Redpost'' mizah dozunu artırarak yoluna devam ediyor.
Onlarca dilde yayımlanan serinin Türkçedeki yeni kitabı Sınıftaki Başkan; kızıl saçlı, cin bakışlı Marvin'in üstünde politika çanları çalıyor.
Yazar, kendine güvenmenin ve cesur davranmanın önemini vurguladığı bu öyküsünde, zorbalarla mücadele ederken asla pes etmemek gerektiğini de hatırlatıyor. |
|
|
|
|
| | Bahçen yok diye bitkilerle ilgilenmek hayal olmasın!
Çocuklara çevre bilinci kazandırma amacıyla hazırlanan ''Gezegenimizi Koruyalım!'' serisinin yeni halkası Görevimiz Şehirde Bahçecilik ağaçların ve bitki çeşitliliğinin önemini masaya yatıran, pratik bir el kılavuzu.
Giderek betonlaşan şehirlerde yeşil alanların kaybolmasının gezegen ve insan sağlığını nasıl olumsuz etkilediğini vurgulayan bu etkileşimli eser, durumu değiştirmek için herkesi kolları sıvamaya çağırıyor.
Bir tohumun ağaca dönüşmesinden, ağaçların nefes almamızdaki rolüne uzanan kitap, eğer istersek balkonlarımızda dahi küçük birer bahçe kurabileceğimizi gösteriyor. |
|
|
|
|
| | | Duyduk duymadık demeyin!
Marilu geri döndü!
Usta hikâye anlatıcısı Fabien Toulmé'nin senaryosunu yazdığı Marilu arayı fazla açmadan yine eksantrik bir macerayla geri dönüyor.
Evet, biliyoruz hepiniz en çok Marilu'nun taşradaki yeni yaşantısına alışıp alışamadığını merak ediyorsunuz. O zaman sıkı durun: Marilu'nun ruh hâli o kadar da fena sayılmaz. İnanması güç olsa da şimdiden iki arkadaş edindi bile! Yeni hayatında her şey daha iyiye gidiyordu ki... tanımadıkları bir aile tatillerini geçirmek için oğulları ile birlikte evlerine yerleşmesin mi?!
Amanın! Marilu için hiç tanımadığı biriyle oynamaktan daha kötü bir şey olamaz. Hele ki karşısındaki bir arkadaş hırsızıysa... |
|
|
|
|
| | | Başkalarının kâbusu sizin kâbusunuz olmasın!
İrlandalı yazar Paul Lynch'in 2023 Booker Ödülü'ne değer görülen ''anıtsal'' romanı Peygamberin Şarkısı, uçurumun kenarındaki bir toplumun portresini korkusuzca çizen edebî bir manifesto!
Pek çok eleştirmen tarafından son 10 yılın en etkileyici yapıtlarından biri olarak gösterilen kitap, dört çocuklu bir annenin ailesini bir arada tutma mücadelesini sayfalarına taşıyor.
Okurları en karanlık ve hatta klostrofobik düşleriyle yüzleştiren bu lirik eser, nefes kesici özgünlükte yepyeni bir dünya kuruyor ve sonra onu muazzam bir beceriyle paramparça ediyor. |
|
|
|
|
| | | Uçanbalık Erken Öğrenme Setleri Yenilendi!
Uçanbalık Erken Öğrenme, 2024-2025 eğitim öğretim yılını yeni öğretim programına göre güncellediği setlerle karşılıyor.
36+ Bak-Gör-Anla, 48+ Bul-Keşfet-Öğren ve 60+ İncele-Düşün-Yap Erken Öğrenme Setlerinin yanı sıra bilimi sanatla buluşturan STEMA 48+ ve STEMA 60+ Erken Öğrenme Setleri erken öğrenme sürecini yeni bir kulvara taşıyor. Alanında uzman eğitmenler tarafından hazırlanan setler, Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Programının yanı sıra güncel uluslararası eğitim yaklaşımlarını ve beyne dayalı öğrenme ilkelerini esas alıyor.
Okul öncesine dair tüm kavram ve kazanımları içeren Uçanbalık setleri, hayal gücünü harekete geçiren ve merak uyandıran sayfalarıyla çocukların odaklanma yeteneğini geliştiriyor, yeni beceriler ve öğrenme deneyimleri kazanmalarına yardımcı oluyor. 48+ Bul-Keşfet-Öğren ile 60+ İncele-Düşün-Yap setlerinde yer alan optik illüzyonlu sayfalar ve sayıları önceki setlere göre artırılmış stickerlar ile çocuklar eğlenirken öğreniyor.
Sınıfında Uçanbalık setlerini kullanan öğretmenler, Portfolyo, Okul Öncesi Çocuğu Tanıma ve Değerlendirme Kitapçığı, Öğretmen Rehberi ve Ajandası, Kavram Kartları, Posterler, Çıkartmalar, Günlük Planlar gibi materyallerle interaktif içeriklerin yer aldığı akıllı dijital asistan AKAS'a ücretsiz sahip oluyor. Akıllı tahta ve uzaktan eğitime uygun olan AKAS, bu özelliğiyle yeni eğitim öğretim yılında öğretmenlerin kazanımları öğrencilere aktarmasında büyük fayda sağlıyor.
Uçanbalık Erken Öğrenme Setleri tanıtım videosu için tıklayın. |
|
| | Dinle, Oku, Yaz ile okuma yazma öğrenmek artık çok kolay!
Tudem'den yeni müfredata bire bir uygun, yeni harf gruplarına göre düzenlenmiş, dört temel dil becerisini destekleyen ve EDE Modeli'ne uygun olarak hazırlanmış yepyeni bir okuma yazma seti!
Tudem 1. Sınıf Okuma Yazma Seti Dinle, Oku, Yaz toplamda 35 parçadan oluşuyor.
Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenen yeni Öğretim Programı'na uyumlu ve AKAS ile interaktif akıllı tahta desteği sunan bu sette, yeni harf gruplarına göre okuma yazma öğretimi amaçlanıyor.
Her bir harf grubuna yönelik hazırlanmış Dinle, Oku, Yaz fasikülleri 18 parçadan oluşuyor. Okulumu Seviyorum fasikülünde öğrencileri okuma ve yazmaya hazırlayıcı nitelikte çizgi ve nokta çalışmalarının yanı sıra ses odaklı dinleme etkinlikleri bekliyor.
İlk harf grubunda her biri 16 sayfadan, diğer harf gruplarında her biri 32 sayfadan oluşan Dinle, Oku, Yaz fasikülleri, ses temelli bir öğrenme anlayışını benimsiyor. Dinleme metinlerine kare kodlar okutularak hızlıca ulaşılabiliyor. Pekiştirme Haftası Çalışmalarım ile okuma yazmayı öğrenme sürecine bütüncül bir şekilde yaklaşıyor.
Her bir harf grubuna yönelik otuz ikişer sayfadan oluşan ve çek-kopar formattaki Tekrar Çalışmalarım, ev çalışması olarak da kullanılabiliyor.
Set içeriğindeki Anlamlı ve Akıcı Okuyorum ile bir öğrencinin hayatı boyunca kullanabileceği anlayarak etkin okuma egzersizlerine yer veriliyor.
Öğrencilerin yazma egzersizleri, Yazı Defterim ve Cümle Defterim çalışma kitapları ile destekleniyor.
Millî Eğitim Bakanlığının yıllık planındaki kazanım sırasına göre oluşturulan Matematik Öğreniyorum'daki çalışmalarla öğrencilerin uzamsal ilişkileri ifade etme, nesneleri kütleleri yönünden karşılaştırma, doğal sayıları tanıma ve doğal sayılarla işlem yapma becerilerini geliştirmek amaçlanıyor.
Sette yer alan 5 parçalık Tek Başıma Okuyorum-Dinleme Metinleri Çalışmaları, 5 ayrı harf grubunun her biri için ayrı ayrı tasarlanan içeriğiyle öğrencilerin okuma yetilerini güçlendiriyor. Aynı zamanda tema bağlantılı ve EDE Modeli'ne uygun seçilmiş dinleme metinlerine yönelik çalışmalar, öğrencilerin etkili dinleme becerilerini geliştiriyor. Böylece öğrenciler, her harf grubundan sonra okumaya yönelik pratik yaparak öğrendiklerini pekiştirme fırsatı buluyor ve dört temel dil becerisini geliştiriyor.
Set içerisinde yer alan Robotik Kodlama Öğreniyorum ile öğrenciler, kodlamanın temelini eğlenceli etkinliklerle oluşturuyor, Düşünme Becerilerimi Geliştiriyorum ile çoklu zekâ kuramına uygun olarak farklı düşünmeye yönlendiren eğlenceli alıştırmalarla buluşuyor.
Set içerisindeki Okuma Yazmayı Öğrendim Başarı Belgesi ile okuma yazma sürecini tamamlamış öğrencilerin başarılarını ödüllendirmeyi ve okuma yazma alışkanlığını kalıcı kılmayı sağlıyor.
|
|
|
|
| | | John Boyne'dan Kalbin Görünmez Öfkeleri: Dünyada yerini bulmaya çalışan biri...
Sinemaya da uyarlanan Çizgili Pijamalı Çocuk'la tanınan John Boyne'un Kalbin Görünmez Öfkeleri, cinsel kimliği için mücadele eden Cyril'in hayatından yola çıkarak başta İrlanda'da dünyada son 70 yıldır yaşananları anlatan çarpıcı bir roman. Metin Celal, John Boyne'un başyapıtı olarak gösterilen Kalbin Görünmez Öfkeleri'ni 10 Haber'e yazdı. |
|
|
|
|
| | Savaşın önü ve arkasında sessiz yüzleşmeler...
Bir tarafta faşizmin silip süpürdüğü gönül ilişkileri, diğer tarafta ''biz ve onlar'' ayrımı üzerinden derinleşen nefretin iktidar yanlılarına sağladığı olanaklar, başka bir tarafta ise çarpıtılmış bilgilerle yönlendirilen askerlerin adım adım ölüme götürülmesi. İşte bu üç boyutlu çelişki Yüzleşme'nin ana kurgusunu oluşturarak ilgiyle okunmasına yol açıyor.
Mehmet Atilla, Booker adayı yazar Audrey Magee'nin on dile çevrilen Yüzleşme romanını K24 Kitap okurları için mercek altına aldı. |
|
|
|
|
| | Her bir çizimin ve küçürek öykülerin bize biraz daha anlam kattığı için bu dünyadan ve bizim zamanımızdan iyi ki geçtin Sempé...
Sempé, işlediği her konuda gözlem ve derin aktarım yeteneğini okurlarına ulaştırabilmeyi başarmıştı. Çizgilerinin ince ve narin oluşu onun zarif çizer olarak adlandırılmasına zemin hazırlamıştır. Çizdiği her duygu durumunda okuruna geçen net bir durum oluşur. Ya da bazen hayatımızın o incecik, gözden kaçan detaylarını gözümüze usul usul, narin bir şekilde sokuyor olması onun ne kadar büyük bir felsefî yaklaşıma sahip olduğunun en büyük kanıtlarından biri olsa gerek. Songül Bozacı, Jean-Jacques Sempé'nin Desen'den çıkan Karikatürler ve Diğer Şeyler isimli özel albümünü Posta Kitap'ta değerlendirdi. |
|
|
|
|
| | Çipdünya'nın çocuk yazınımızı dünya çocuk edebiyatında da tanıtacak bir kitap olacağı kanısındayım. Kaç dile çevrileceği konusunda kim benimle iddiaya girmek ister?
Bir yazarı okuyup kalemini sevdiyseniz, onun tüm yapıtlarını okumak istersiniz. Toprak Işık da benim için sözcükleri kucaklanacak yazarlardan. Yayımlanan son romanı Çipdünya, bilimkurgu tenceresinde pişirilmiş bir yapıt olmakla birlikte maceranın esintisine felsefeyi de bol bol katmış. Alt tür olarak ekolojik distopya tanımlaması da yapabiliriz kanısındayım. Mavisel Yener, Toprak Işık'ın son romanı Çipdünya'yı BirGün Kitap için inceledi. |
|
|
|
|
| | Çocukluğun tüm yazarlarına adanmış müthiş hayalperest bir roman!
Kum Adam ile Kaplumbağalar, dil ve kurgu bakımından uzun zamandır okuduğum en zengin çocuk kitaplarından biri. Yazarın filme çekilen kitapları arasında bu kitap da var mı diye baktım ama bulamadım. Umarım birileri bu işe de el atar! Ama önce okunmalı hem de bütün çocuklar tarafından... Çünkü yaşasın hayaller yaşasın çocuklar ve onlara inanmaktan vazgeçmeyen büyükler!
Ajandakolik'ten Nilüfer Türkoğlu, Michael Morpurgo'nun Türkçedeki yeni romanı Kum Adam ile Kaplumbağalar üstüne kalem oynattı. |
|
|
|
|
| | Grafik olarak düşünüyorum.
Benim için bir hikâyeyi bağlam içinde tutmak zor olmuyor. Zaten hazır bir oyun alanı içinde oynuyorum. Hikâyeyi ayağa kaldırırken en zor olan şey benim için başladığım yerle geldiği yer arasındaki farkları görmek. Hepsi kafamın içinde birbiriyle bağlantılı. Hikâyenin her zaman altta temel bir malzemesi var.
Türkiye'de geniş bir hayran kitlesi bulunan Yunan yazar Dimitris Sotakis edebiyat serüveni ile ilgili merak edilenleri Artful Living'den Zekican Sarısoy'a anlattı. |
|
|
|
|
| | | | Sosyal medya aracılığıyla okurlarımızdan gelen yüzlerce paylaşım arasından birini seçtik. @sensei.scifi'ya bu güzel fotoğrafı ve değerlendirmesi için teşekkür ediyoruz.
Bir sonraki bültenimizde hangi takipçimiz yer alacak, biz de merakla bekliyoruz. |
|
| |
|
| | | | | | Copyright © 2024, Tudem Yayın Grubu, tüm hakları saklıdır.
Bu e-posta, Tudem Yayın Grubu iletişim listesine kayıtlı olduğunuz için gönderilmiştir.
İş bu bilgilendirme e-postalarımız 6698 sayılı kanun kapsamında ilgili maddelere uygun olarak yapılmaktadır. 6698 sayılı KVKK Kanunu kapsamında Kişisel Veriler ile İlgili Aydınlatma metnimize www.tudem.com/KVKK adresinden ulaşabilirsiniz. |
|
|
|
|
|
|
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.png)
.png)